Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dipdeyim ve Sondayım...

Ayaklarım çıplak... Üzerinde ilerlediğim toprağın kokusunu duyuyorum. Çimenlerin üzerinde yavaşça yürürken, saçlarım rüzgarla beraber dalgalanıyor. Elimdeki mendilin yavaş yavaş avuçlarımdan kayıp gittiğini hissediyorum.  Güneş batmaya yakın... Hem de çok yakın. Bu bir veda olmalıydı. Bu belki de son kez bir veda olmalıydı. Sözcükler dudaklarımın arasından akıp gitmeliydi sana doğru. Akıp gitmeliydi; öylece sus pus olmadan dökülmeliydi cümlelerim... Belki isyanlarımdı sana karşı içimdeki öfkeyi böylesine dağlayan. Belki de... Bilmiyorum. Bilemiyorum. Mutsuzum konuşamadığım için şu an, mutsuzum öylesine sadece bakakaldığım için ardından.  Titreyen vücudumun ardından sadece el sallayabildim sen uzaklaşırken limandan. O giden vapurun ardından buğulu gözlerimi öylece denizin üzerine diktim. Bir el sallama hakkım vardı; onu kullandım sen giderken. Elinde bir valiz vardı; ve bu son bakışmamızdı. Geri dönüşü yoktu. Geri dönmeyecektin artık. Başka bir ülkenin başka bir şehrin kaldırımlarına

Bu hikaye "Biz Olabilmek İçin" yazıldı...

Bana bir masal anlat... Hiç bitmeyecek saatlerin ve cümlelerin kurulduğu bir dünyada yer aç bana da. Hemen yanındaki koltuğun başucunda duruyor olmak istiyorum. Senin söyleyeceklerini bütün dikkatimle dinlemek istiyorum. Odak noktam sadece sen ol istiyorum. Ağzından çıkan her kelimeye aşık olmak istiyorum. "Rüyalar hani gerçek olurdu" diye bazen kendi kendime sızlanıyorum. Affet beni! Bazen bu hırçın yüreğime engel olamıyorum. Bağrımdan kopup gelen çığlıklar yüreğimde binbir parçaya bölünmüşken, onlara "Kesin sesinizi ve oturun şuraya" diyemiyorum. Onların beni esir alışlarına engel olamıyorum.  Hey sevgili!.. Kuracağın her bir cümlenin bazen esiri olmak istiyorum. İmla kurallarının dışında kalıp, sadece gelişi güzel dile getirdiğin anlamlara aşık olmak istiyorum. Bütün dillerden, bütün dinlerden, bütün siyasi düşüncelerden, bütün mistik güçlerden, bütün inanışlardan, bütün diğer her türlü irade gücünden sıyrılmış bir bedenin içinde seni bulmak istiyorum. Yanımda

ERKEKLERİ TAVLAMA SANATI

Yazzzz geldi.... Yaşasın aşka ve de güzel günlere yelken açmanın tam vaktidir. Kalbimizin boş olduğu anları çok hoş biriyle doldurmanın işte zamanı. Kumun, güneşin ve denizin tadını çıkartacak tatlı birine mi ihtiyaç var? O halde bunun için yapılması gereken birkaç küçük püf noktasına dikkat etmek gerek. Hadi gelin hep beraber bunları bir inceleyelim. Bazen bilip de gözden kaçırdığımız detaylar olabilir. Aslında çokca duyup, okumuş olabiliriz bunları. Ancak ne varsa her defasında unutup gideriz tüm bu öğrendiklerimizi. Belleğimizin altında kalırlar öylece bu bilgiler. Şimdi ise onları bir kez daha gün yüzüne çıkartmanın tam vaktidir.  Gittiğiniz tatil bölgesinde siz plajda güneşlenirken, birden ışıltısını farkettiğiniz biri gözünüze çarptı. Peki o an ne yapmalısınız? Güneşlenmeye devam mı etmeli yoksa ona küçük bir yeşil ışık mı yakmalısınız? Eğer gerçekten bir hoşlanma kıpırtısı hissediyorsanız o halde durmak gereksiz. Kafanızı bir diğer tarafa çevireceğinize ve onu görmezden gelece

İnsan Olmayı Öğreten Şehir

Çok uzun zaman oldu sizlere yazmayalı. Sanmayın ki unuttum sizleri. Hayır! Sadece bu şehrin içinde birçok yere bölünmüş olmanın verdiği yorgunluklar zincirine dolanmıştım. Neyse ki şimdi sıyrıldım bunlardan biraz. Ama tüm bu geçen zaman içinde etrafımda olan bitene daha dikkatli ve daha net bakabilme fırsatı buldum. Yaşamanın ne demek olduğunu keşfettim bir yerde sanırım. Şu kaybolmuş insanlara çıkın ve sokakta bir bakın istiyorum. Şehrin karmaşasında nereye gittiğini bilmeyen onlarca insan var. Hepsi bir yerlere yetişmeye çalışıyor da acaba gerçekten o gitmeleri gereken yere gitmek zorundalar mı diye bir sorun aslında onlara. Birbirimize benzeyen yüzleri görmekten sıkılan bir toplumun yarasıyım bende. O hançerle kesilmiş olan bileğime pansuman yapacak bir insan evladı arıyorum. Bana değerimi gösterecek, bana kim olduğumu hatırlatacak, bana tekrar nefes almayı öğretecek birini arıyorum. Bu şehirden hem nefret ediyorum; hem de çok seviyorum. Aslında o biri, şehrin ta kendisi... Sızlan