Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bye 2013… Welcome 2014!

Not: Bu yazıyı aşağıdaki video şarkıyla birikte okuyun lütfen! 2013… Hiç pişman değilim senden. İyisi ile kötüsü ile yaşadığım her şeyden memnunum. Bunların hepsini yaşamak gerekiyordu; yepyeni bir yıla geçmek için. O yüzden sana kırgın da değilim. Emin ol; yeni umutlarla sana elveda diyorum; ve 2014'ü bu umutlarla büyük gülümsemeler eşliğinde karşılıyorum. Çünkü bu yıl bana çok daha iyi gelecek. Çok şey biriktirdim bu zamana kadar. Biriktirdiğim onlarca hayali şimdi toplama zamanı. Haydi o zaman seninle vedalaşalım… Hayatıma kattığın tüm cesaret verici duygular için sana teşekkürler 2013… İyi ki de geldin; iyi ki de yaşadım seni doya doya… Ve 2014 omuzlarına büyük yükler bindirerek seni karşılıyorum. O yüzden bu sorumluluklarını sakın unutma. Başarının, mutluluğun ve aşkın dolu dolu olduğu harika bir yıl istiyorum senden… 2013'de başladığım onlarca iyi adımın daha büyük adımlara dönüşmesi dileğiyle! Hayatıma hoşgeliyorsun!  HAPPY NEW YEAR, EVERYBODY!  BURCU ÖZDER

Nefesi Nefesim...

Nefesim… Öylece sıkıca onu içimde tuttum. Sanki salıversem bir daha aynı ölçüde içime çekemeyecekmişim gibi geliyordu. Korkuyordum! O soluduğum nefesi kaybetmekten korkuyordum. Benim için o kadar değerliydi ki!… Nefesi nefesimdi…  Bir yerlere sıkıştırdığın bir aşkın ortaya çıkmasını saklamak gibiydi güzel olan… Bir büyüsü vardı; onu renk cümbüşüne sokan. Salıversen belki de dağılacaktı o renklerin hepsi… Ya da birbirine bulanıp; ahengini yitirecekti. O yüzden kimsenin bulamayacağı gibi sakladım onu içimde. Gözlerimi her kapattığımda gördüğüm hayaller, birbirini tekrarlıyordu adeta. O yüzden hayal kurmayı engellemek için uyumak istemiyordum. Uyursam; yine yanıbaşıma uzanacaktı bir hayal. Yine gözleri gözlerime değecekti. Yine eli elimde; sımsıkı saracaktı sıcaklığıyla bedenimi.  Biraz cesaret diyordum… Az biraz daha cesaret! Bir adıma karşılık on adıma razı bu yürek… Sadece inanması gerekiyordu artık! Anlaması; görmesi ve yaşaması… Sarmaşık dallar gibi kucaklaşıp; sanki dah

Özlemektir "AŞK"

Aşk, bazen sadece özlemektir. Hatta özlemin ta kendisidir. Nefes alır gibi içinize işler adeta. Kurtulamazsınız! Ne kadar çabalasanız da ondan kaçamazsınız.  Sebebi yoktur çoğu zaman hayatın. Ama ona anlam katan, dünyanızı renklendiren, küçücük mutlulukları yaşatan, yaşam sevinciniz olan eğer biri varsa durmayın! Hiç durmayın! Yürür gibi değil; koşar gibi gidin. Ona tekrar sarılabilmek için hiç durmadan koşun. Sonra karşı karşıya gelin; ve öylece durun. Sessizce, derinden, gözleriniz dilinizdeki cümleleri kursun. Bazen elinizi klavyede onlarca harfe hayali olarak dokunurken bulursunuz ya; ama gerçekte yazamazsınız. Sessizlik olur; hüzün olur. Oysa sadece bir tık ötededir diğer yarınız. Susarsınız; öylece beklersiniz. Bunun gibidir AŞK … Biraz sen gibi… Biraz ben gibi… Biraz da "BİZİM" gibidir! BURCU ÖZDER

Yeter ki İstesin!

Bazen birini kendinizden bile daha iyi tanımak… Ona kendinizden bile daha yakın olduğunuzu aslında hissetmek nasıldır bilir misiniz? O kişinin yörüngesinde farkında olmadan döndüğünüzün ve eksenlerinizin birbiriyle kesiştiğini farketmek, ama bir başınızayken bunu sadece sizin düşünmeniz, bazen gerçekten aptallık! Bu yaptığınız kendinizi kandırmaktan öteye asla gitmez. Bir boşluk oluşur aniden mantığınızla yüreğinizin tam da ortasında… O boşluğu her sabah kalkar; her gece yatar; ve yanıbaşınızdaki yastığın boşluğunu gördükçe daha çok hissedersiniz. Oysa ki orayı doldurmasını çok istediğiniz o kişi sizden kilometrelerce uzaktadır; ya da sandığınızdan daha yakın mesafededir. Lakin yine de ruhu size ait değildir. Hepsi bir yana en çok da o yakınlığı hissetmek; aslında onun vazgeçilmezi olmayı ne çok arzularsınız.  Tesadüf diye bir şey yoktur der bazıları… Aşk da tesadüfleri sever der kimileri! Ama ya tesadüf değilse tüm bu yaşananlar. Ya yaşanması gerektiği için yaşanıyorsa… &qu