Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Halkamın içinde misin?

Kimileriniz bilirdi; kimileriniz bilmezdi önceden beni. Ben bilinmek istediğim kadar gerçek, istediğim kadar gizliydim. Sevdiklerimle sevmediklerim hep içimde bir yerlerde gizliydi. Çözebilenler; çözemeyenlerden hep çok daha azdı benim için. Keşfetmek; tanımlamak; anlamak; yorumlamak hep zordu bir diğerlerine göre... Çünkü gün geldiğinde vazgeçmeyi de bildim; mücadele etmeyi de. Akıl danıştığım hep dostlarım oldu; lakin biliyorlardı ki aslında ben gene bildiğimi okuyacağım. Elbette ki onların her bir düşüncesi her daim değerliydi. Ama benim için esas değerli olan sonuç; bunu ben istedim; ben seçtim; ve "keşkem" olmayacak diyebilmemdi.  Çoğu zaman asi ruhum, hep özgürlüğüne koşmayı istedi. Uçmayı, bilinmeyene doğru adım atmayı, yaşamayı, gerçekten nefes almayı... Bir diğer ruhum ise kuralcıydı. Özgürlüğünü yine de çizdiği ince çizgide ki hep gizli kalmış o kurallarına göre yaşadı. Çift ruhlu olan ben ağlarken gülen, gülerken ağlar oldu. Ve kimse tam anlamıyla aslında

Tek Yastıkta Uyuyan Aşk…

Yastığın büyüsünü hiç hissettiniz mi? Bir yastığın… O bir yastığın aslında ne çok şey ifade ettiğini hiç düşündünüz mü? Düşünmelisiniz oysa ki! Farketmelisiniz… "Bir yastıkta kocayın…" sözcüğünün anlamını geçenlerde arkadaşlarla biramızı içerken ben de yeni farkettim. Sevdiğiniz adamla tek bir yastığı paylaşmayı mı yoksa büyük bir yatakta herkesin kendi yastığının olmasını mı istersiniz? Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?  Tek bir yastığa iki kişinin başını sığdırması zordur değil mi? Aslında hayır! İkinci yastık, hep sevdiğinizle aranızdaki en büyük engeldir. Tek bir yastık size dünyaları verebilir. Paylaşmayı öğretir size… Hem de hiç sıkılmadan, bıdı bıdı yapmadan, hoşunuza gide gide paylaşmayı öğretir! O bir yastık, iki kişiyi birbirine yakın eder. Kavga etseler bile onları dipdibe uyumaya mecbur eder. O bir yastık, aşık olmayanı bile kendine aşık eder. Ama ikinci yastık hep bir kaçıştır. Ha kendi yatağınızda yatmışsınız; ha bir başkasının yatağında farketmez

Gitme Başka Diyarlara...

Özgürlük... Özgür olmak! Ne kadar özgürüm peki ben? Ruhum ne kadar özgürlüğe yakın? Seçimler... Hepsi de özgür olmak için mi yoksa? İstanbul... Yeditepenin efendisi koca şehir... Adaları ile süslü büyülü kent... Gitsem şimdi Büyükada'ya... Çıksam en yüksek noktasına... Açsam kollarımı ufka ve bağırsam tüm gücümle yüreğimden geçenleri... Haykırsam dünyaya bütün öfkemi.... Kalır mıyım özgür acaba? Yüreğimdeki kuşu salsam masmavi bulutların arasına... Susar mı çığlıklarım bir anda? Yangınlar biter mi? Fırtınalar diner mi? Bir vapurun derinden gelen sesi alıp götürür mü beni uçsuz bucaksız bilmediğim mutluluğa? Hadi be söyle hayat, umut bu yeryüzünün neresine saklandı da bulamıyorum onu ben! Neden her şey bu kadar zor? Susma! Sessizlik canımı sıkıyor! Konuş benimle... İster rüyalarımda, istersen ben sustuğumda... Ama uzat elini bana umut! Gitme başka diyarlara… BURCU ÖZDER