İnsan... Bir varoluş sebebidir. Tükendiğini sandığında bile yaşamak için mücadele eder. Nefes aldıkça yaşar; yaşamak istedikçe umut eder. Umutlar... Onlar değil midir bizi hayata bağlayan? Puslu gözlerin ardında yaşanan onlarca hayal kırıklığı vardır. Bizi neyin ya da nelerin, hangi olayların ya da insanların üzdüğünü düşünmemiz değildir aslında çözüm. Çözüm; ne istediğimizdir; neyi beklediğimizdir. Ve onun için ne yaptığımızdır. İzin verin kendinize, izin verin size ulaşılmasına... Yüreğinizdeki kopan fırtınalara isyan etmeden onlarla başa çıkmaya çalışın. Bunun için ise önce yüreğinizin sesini dinleyin. Uzanın bir koltuğun köşesine hemen şimdi... Ayaklarınızı uzatın; ellerinizi tam da kalbinizin orta merkezinde üst üste koyun. Ve gözlerinizi yumun. Önce nefes alışınızı duyun. Yavaş yavaş ve derinden... Sonra yüzünüze vuran güneşi düşünün; onun sıcaklığını ve ışıltısını hissedin teninizde. Bir ayçiçek tarlasında adım adım ilerlediğinizi hayal edin. Elleriniz her bir çiçeğ...
Bu sayfada kendinizi evinizde gibi hissedin...