(NOT: Bu yazıyı aşağıdaki parçayı dinleyerek okumanızı rica ediyorum....) Her şey gibi... Her özel insan gibi... Zaman yine aynı sulardan akmakta... Başınızı çevirdiğinizde gördüğünüz neydi bilmiyorum. Ya da görmek istediğiniz... Sonsuzluğa uzanan bir yol muydu aradığınız; yoksa gelip geçici havai fişeklerden biri miydi yansımalarını sevdiğiniz sahte ışıkların? Canınız hiç yandı mı? Canınızı yakanla hiç yüzleştiniz mi? Sevdiniz mi; çoook hem de çook fazla... Özlediniz mi peki? Özlemin en derin halini içinizde o bilmediğiniz derinliklerde kaybola kaybola çılgınca yaşadınız mı? Attığınız çığlıklar kayboldu mu damarlarınızdan akan kanın içinde... Siz hiç beyninizi uyuşturan bir sevdaya kapıldınız mı? Yakasına yapışıp, "Dur" gitme diyebildiniz mi sevdiğinize? Nedenleriniz mi vardı? Nedensizlikleriniz mi? Siz hangisiydiniz? Hangi bilinmezliktiniz? Hiç çözebildiniz mi kendinizi? Tınısına kapıldığım bir melodi var kulağımda şu an... Ve yüzlerce suret karşımda... Hepsi
Bu sayfada kendinizi evinizde gibi hissedin...