Gözlerini araladığında oda ışıkla dolmuştu. Bir an için dün gece yaşananlar aklına geldi. Ve Elisa yatağından doğrulup, parmak uçlarında yavaşça ilerledi. Salonda hala derin derin uyuyan Paul'e baktı. Dün gecenin bir rüya olmadığından bir kez daha emin oldu. İçi rahatlamışçasına hafifçe tebessüm etti. Ardından mutfağa gitti. Ve ona kahvaltı hazırlamak için evdeki eksiklikleri belirleyip, hemen üstünü değiştirdikten sonra sessizce kapıyı açtı. Paul'ü uyandırmadan markete gidip, gelmesi gerekiyordu. Domates, salatalık, biraz peynir... Sanırım bu birkaç şey onun için yeterli olabilirdi. Çünkü zaten aslında evde geri kalan her şey vardı. Ama ilk kez Paul'e kahvaltı hazırlayabilecek olmasının heyecanı ile masada eksik bir şey olsun istemiyordu. Hızla eve geri geldi. Kapıyı yine yavaşça açtı; içeri girerken Paul'ün olduğu yerde kıpırdandığını farketti. Hafifçe doğruldu Paul olduğu yerde ve elinde poşetlerle koridorun girişinde durmakta olan Elisa'yı gördü. Gül...
Bu sayfada kendinizi evinizde gibi hissedin...