Ana içeriğe atla

Vanilya Club Üyesi Olmak Kesinlikle Bir Ayrıcalık!

Herkese Merhaba,

Bugünkü yazımda sizlere bir Kozmetik Keşif Kulübünü tanıtacağım. Lüks markaların en yeni ürünlerinin tanıtıldığı ve bu ürünlere kolaylıkla erişebileceğiniz bir alışveriş sitesi. Aylık ve Yıllık üyelikleriyle bakımı seven kadınlara en yeni ürünleri ilk kez burada deneme imkanı sunan Vanilya Club, üyelerini her ay sevindiriyor. Çünkü sevdiği ürünlere güvenle ulaşma imkanı veren Vanilya Club, aynı zamanda her ay üyesi olan şıklığı ve güzelliği sevenlere en lüks markaların mini boylarını evine şık bir paket ile hediye olarak gönderiyor. Peki kutunun içinde neler var? İşte Vanilya Club'un seçkin üyelerine en seçkin ürünleri...


Saç bakım ürünlerinden parfümlere, yüz bakım ve cilt bakım ürünlerinden makyaj malzemelerine kadar binbir çeşit ürünün 4-5 adeti her ay sizlere ulaşıyor. Bu güzel süpriz paketlerine kavuşanlar ise doğru ürünleri en güvenilir yol ile seçebilme ve tanıyabilme imkanı buluyor. 

Vanilya Club üyesi olmanın ayrıcalığını sizlere hissettiren yeni alışveriş siteniz, sizlere verdiği değeri indirim çekleri ve hediye çekleri ile de ayrıca süslüyor. 

Turkcell Blog Ödülleri'ndeki Finalist adaylığımdan dolayı başarımı kutlamak isteyen Vanilya Club'un bana göndermiş olduğu bu seçkin Mart ayına özel hazırlanmış hediye kutuları evime ilk ulaştığında şahsen bir kadın olarak çok hoşuma gitti. Çünkü kadının duru güzelliğini farklı bir şıklık ile süsleyen makyaj ve bakım ürünlerinin en değerli olanları bu minik hediye kutusunda gizliydi. Ürünleri tek tek kullanmaya başladım. 

Özellikle ojelerinin kalıcılığına hayran kaldım. Hemen çıkmayan ojeler, ve şahsen Blog'umun konseptine de uyan ilkbaharın geldiğini müjdeleyen pembe renk ojemin birden ruhuma dokunduğunu hissettim. O konsepti tamamlayan aynı tonlardaki rujum, İnci Tozu mucizesi toz maskem ve aynı ürünün ayak bakım kremi ile yaza girmeden önce saçlarıma yapacağım bakım ürünleri ve diğer extra ürünleri beni şahsen çok memnun etti. Özellikle ürünlerin hoş bir paket kutusunda gelmesi üyelerine değer veren bir sitenin ciddeyitini de bana göstermiş oldu. 

Sizler önünde bir kez daha Vanilya Club Ailesine teşekkürlerimi sunarım. Hediye Paketinizi en güzel günlerimde kullanacağımı ve okuyucalarımın da sizleri tanımasını çok isterim. Tüm bu güzel çalışmalarınızın devam etmesini diler; başarılarınızın devamını dilerim. 


BURCU ÖZDER

Yorumlar

derya dedi ki…
Merhabalar vanilya club la ilgili araştırma yaparken blogunuzu gördüm acaba aylık ücreti ne kadar nasıl ödeme yapıyoruz ve üye oluyoruz ceva vereblir miiniz şimdiden teşekkürler

Bu blogdaki popüler yayınlar

HOŞGELDİN 35'İM!...

En güzel baharım; yazım; kışım; sonbaharım... 35'im; hoşgeldin hayatıma!  Şu an tam da saatler 00:00'ı gösterdiğinde ben yepyeni bir döneme geçiş yapmaya başlamış oluyorum. Öncesi benim için bir hazırlanıştı... Bir doğuş, bir büyüme, bir kendini tanıma, bulma ve onu tekrar baştan yaratma... Şimdi yaşamın gerçek yüzüyle tanışmaya hazırım. Bütün deli çağlarımı az biraz geride bırakıyorum. Amaaaa... Çocukluğumu asla! Çünkü o çocuk ruhum beni hep ayakta dinç ve masum tutan yegane şey... O benim için en önemli değer! Sen hep benimle kal olur mu?  35 yaşım; seninle şimdi yeni bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyoruz. Tüm renkleri yanımıza alıyoruz; lakin bana en çok yakışan bundan sonra mor; biliyorum... O mor renk, bana tutkuyu, arzuyu ve tüm istediğim şeyleri verecek olan bir temsilci. Çünkü artık zamanın peşinden koşmayacağım; onun yanında yürüyerek hayatı yaşayacağım. Daha olgun ama daha cesur, kalbinin sesini duyan ama mantığıyla harmanlayan bir "BEN" , kendini ke...

Kırık kalbin hikayesi...

Günün birinde kalbin biri yaralı olarak bir savaştan kurtulmuş. Yarini tam bulduğunu sanırken, avuçlarının arasından kayıp gittiğini görmüş. O gün bugündür işte o yaralı kalp, göğsüne saplanan oku, hiç çıkartmayacağına karar vermiş. Ve hikayesi o saatten sonra başlamış... Bu bir kırık kalbin hikayesi... Gözünden hiç yaş damlası eksik olmamış kalbin. Sarılı yarasıyla eksik kaldığını hep bedeninde hissediyormuş. Çünkü kalp tamamlayacağı yolda artık yalnızmış. Ne yapsa da ne etse de hiçbir şeyi geri döndüremezmiş. Aksak ayağıyla yürüdüğü yollarda hep anıları onu takip eder olmuş. Elinde veremediği bir çiçek, yatağının yanında aşkının fotoğrafı ona miras kalmış. Yaralarını sarmak isteyen dostlarını hep tersler olmuş. Sırf bu yüzden de aksi nalet biri olarak anılmaya başlanmış. Onun bu hali dilden dile dolaşır olmuş; ama ona ne ki, bizim yaralı kalbin hiçbir şey umrunda değilmiş. Bir tek o ok, onun tek tesellisiymiş. Çünkü her şey onunla başlamış ve onunla son olmuş.  Kalp, günlerden ...

Geçmişten günümüze çıkma telifi!

En masumu, en hislisi, en güzeli sanırım bu olsa gerek; çıkma teklifi. Ne heyecan yaratır insanın tüm bedeninde. Elleriniz terler, kalbiniz güm güm atmaktadır. Hoşlandığınız kızın bir türlü gözlerinin içine tam anlamıyla bakamazsınız; sanki bakma hakkınız yokmuş gibi hisseder aklınız. Ayaklarınız ona bir adım ileri giderken, bir adım geriler. Sonra bir bakmışsınız ki hiç farketmeden aslında onun karşısına geçivermişsiniz. İşte o an... Duygularınızın dile gelmesi gereken an... Artık ikiniz karşı karşıyasınız. İşte geçmişten günümüze çıkma teklifi! Çok eskilere gidelim şimdi. Osmanlı döneminde çıkma teklifi yapılmazdı herhalde diye düşünürsünüz. Hayır, bilakiz o dönemlerde de varmış bu teklifler. Bakınız nasıldı isterseniz bir hatırlayalım. Osmanlı zamanlarında eğer bir adam bir kadından hoşlanıyorsa, onun karşısına geçer ve dermiş ki; " Ey dilberi rana! Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsılmış bulunmaktayım. Niyetim acizane-i taciz etmek de...