Hiç durup düşündünüz mü? Bu b..ktan hayatımız nereye gidiyor diye!.. Ya da nereye gitmesi gerekiyor diye aslında!!! Durup, kendinize bir 5 dakikanızı ayırdınız mı? O kıymetli, herkese dağıttığınız dakikalarınızdan sadece bir 5 dakikanızı… Tabi ki HAYIR!
Hatırlarsınız; gazeteler şimdilerde geçmişteki kadar bu konuda aktif olmasa da ya da aktif olarak kullanılmasa da halen bir uygulamayı devam ettirmektedir; kupon biriktirme. Belki hep ihtiyacınız olup da sahip olamadığınız bir şeyi, belki de o an hoşunuza gitmiş benim de olsun diyeceğiniz bir ürünü, size belirlenen limite ulaşmak koşulu ile hediye vermeyi vaad ederler. Kimler? Hep o birileri… Görmediğiniz, bilmediğimiz birileri… Tanır mısınız kendilerini? HAYIR! Peki size onları gönüllerinden kopup da beleşe mi verirler? HAYIR! Ama siz yine de sabırla o vaad edilene ulaşmak için kupon biriktirirsiniz. İşte HAYATLAR'ımız da birer KUPON gibi… Aynı gazetenin arka kenarlarında bize vaad edilenler gibi…

Hayatlarımız gerçekten birer kupon gibi… Bizim olmasını istediğimiz her ne ise onu sabırla bekliyoruz. Biriktiriyoruz kuponları her gün birer birer; itinayla tek tek kenarlarını dikkatlice keserek, aman yanlış bir şey yapmayalım sakın diyerek biriktiriyoruz hem de! Ama bir detayı gözden kaçırıyoruz; zamanı. Yelkovanla akrep senin o tüm ertelediklerini, dikkate almadan ilerlemeye devam ediyor. Aslında sahip olmak için biriktirdiğini düşündüğün isteklerin, hayatında belki de yüzlerce güzel olabilecek her bir detayı ya da her bir mutluluğu ertelemene sebep oluyor. Yani senden yavaşça kaçıyorlar… Yaşanması gereken milyonlarca mutluluk, avuçlarının arasından sen makasınla kuponlarını biriktirmek için keserken uçup gidiyor. Hayatın hiç durmadan ilerliyor.
En yalın haliyle, geçmişin sana getirdiği karanlık günlerini, gecelerini biriktirmeye devam ediyorsun. Anılarını tek tek sakladığın kutulardan çıkartırken ve ortalığa saçarken, gelecekte yaşanacak yüzlerce güzel anıyı yaşanmadan sen çöp tenekesine dolduruyorsun. Peki neden? Saplanıp kaldığın geçmişinden dolayı… Korkularından dolayı… Kendine olan güvensizliğinden dolayı… Şimdinin aslında senin geleceğin olduğunu bilip yine de emin olamadığından dolayı… Karşındakinin sevgisine vermediğin değerden dolayı… Kısacası kuponlarını biriktirmek daha kolay geliyor insana. Günlerinin, gecelerinin, sabahlarının aynı yörüngede hiç durmadan daire çizmesine aldırış etmiyorsun bile. Böyle mi daha mutlusun? Peki! Böyle mutlu olduğunu düşün. Çünkü Tanrı, senin biriktirdiğin kuponlarla ilgilenmiyor. Hayatı ertelemeden önce olması gerektiği gibi hak ederek yaşamayı öğrenmeni istiyor. Gözlerini iyi açıp, sana gönderdiği işaretleri takip etmeni bekliyor.
Kısacası kupon olmuş hayatlar değil; gerçek mutluluğu yakalayacak hayatlar değerli!
Peki dostum, sen bunun hala neresindesin?
BURCU ÖZDER
Yorumlar