Ana içeriğe atla

Onunla Yapmak İstediklerin Neler?

Bir hayal et. Senden şimdi sıkı durup, bu sorumu cevaplayabilmeni bekliyorum. Azıcık sizi hayalperest bir dünyaya taşımak istiyorum 

Bazen gözlerinizi kaparsınız ya! İşte böyle anlarda birçok düşünce geçer  beyninizin dört bir yanından. Acaba ne yapsak? Nerelere gitsek? Ona ne süpriz yapsam şimdi? Kurcalamaya başlarsınız. Uygulamaya geçme planları yaparsınız? Arada işler ters gider; küçük aksilikler kapınızda bitre. Siz hiç sıkılmadan "gayet doğal bu durumlar, olur bu sorunlar" deyip, koşturmaya devam edeceksiniz. 


Onunla çayırlarda koşmayı, baloncuklar uçurmayı, avazımız çıkıtğı kadar şarkı söylemeyi, hatta aşkımızı birbirimize haykırmayı, küçük haftasonu tatil planları, anlık süprizler-hediyeler, ansızın balkonunuzun altında biten seranat gösterisi, vs.. vs.. bunlar şu an aklıma gelen sadece birkaç basit an. Ama emin olun ki ne kadar basit gibi görünse de her biri ayrı güzel ayrı değerli. Çünkü aslında onunla yaşanılan her anın etkisi ayrı bir değerli.

Bu yüzden size soruyorum sevgili okurlarım, sevdiğinizle en çok yaşamak istediğiniz uçuk kaçık hayaliniz nedir? Benimle bunu paylaşmanızı istiyorum sizlerden. Yorumlarınızı lütfen aşağıda belirtiniz. Bakalım en güzel hayal kimin olacak? Hepbirlikte görelim... Herkese iyi geceler!


BURCU ÖZDER

Yorumlar

Nereye gideceğimizi planlamadan atlasak gitsek ve tamamen yabancısı olduğumuz hatta dilini bilmediğimiz bir yer olsa...Herkesten uzak orada kafamızı dinlesek ne güzel olurdu... Yabancı bir şehirde ya da ülkede yalnızca ikimiz...
Adsız dedi ki…
Hiç Umulmadık anda elimden tutup hadi gidiyoruz demesni ve herşeyn o tarafndan planlanmış olmasını sadece ikimizin olduğu bir yere gidip duyduğum tek sesin onun nefesi,sesi ve denizin vurduğu dalgalar olsun isterimm istediğimiz herşey tüm ihtiyaçlarımız olsun ve biran bile ayrılmamak isterim onunla hayatı yaşamak onun tenime değen nefesini hissetmek aşkımı yaşamak isterimm ve inanın bunu yaşasam ynede yetmez yinede o süliete doyamamm,aşkımı yaşayamamm hep ama hep onu yanımda istediğim gibii dahada çok isterimm,benm aşkımı yaşamak için kurduğum hayallerin sınırı yokk,sevdiğim olsunn gerisi boşşş !!!

Bu blogdaki popüler yayınlar

HOŞGELDİN 35'İM!...

En güzel baharım; yazım; kışım; sonbaharım... 35'im; hoşgeldin hayatıma!  Şu an tam da saatler 00:00'ı gösterdiğinde ben yepyeni bir döneme geçiş yapmaya başlamış oluyorum. Öncesi benim için bir hazırlanıştı... Bir doğuş, bir büyüme, bir kendini tanıma, bulma ve onu tekrar baştan yaratma... Şimdi yaşamın gerçek yüzüyle tanışmaya hazırım. Bütün deli çağlarımı az biraz geride bırakıyorum. Amaaaa... Çocukluğumu asla! Çünkü o çocuk ruhum beni hep ayakta dinç ve masum tutan yegane şey... O benim için en önemli değer! Sen hep benimle kal olur mu?  35 yaşım; seninle şimdi yeni bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyoruz. Tüm renkleri yanımıza alıyoruz; lakin bana en çok yakışan bundan sonra mor; biliyorum... O mor renk, bana tutkuyu, arzuyu ve tüm istediğim şeyleri verecek olan bir temsilci. Çünkü artık zamanın peşinden koşmayacağım; onun yanında yürüyerek hayatı yaşayacağım. Daha olgun ama daha cesur, kalbinin sesini duyan ama mantığıyla harmanlayan bir "BEN" , kendini ke

Kırık kalbin hikayesi...

Günün birinde kalbin biri yaralı olarak bir savaştan kurtulmuş. Yarini tam bulduğunu sanırken, avuçlarının arasından kayıp gittiğini görmüş. O gün bugündür işte o yaralı kalp, göğsüne saplanan oku, hiç çıkartmayacağına karar vermiş. Ve hikayesi o saatten sonra başlamış... Bu bir kırık kalbin hikayesi... Gözünden hiç yaş damlası eksik olmamış kalbin. Sarılı yarasıyla eksik kaldığını hep bedeninde hissediyormuş. Çünkü kalp tamamlayacağı yolda artık yalnızmış. Ne yapsa da ne etse de hiçbir şeyi geri döndüremezmiş. Aksak ayağıyla yürüdüğü yollarda hep anıları onu takip eder olmuş. Elinde veremediği bir çiçek, yatağının yanında aşkının fotoğrafı ona miras kalmış. Yaralarını sarmak isteyen dostlarını hep tersler olmuş. Sırf bu yüzden de aksi nalet biri olarak anılmaya başlanmış. Onun bu hali dilden dile dolaşır olmuş; ama ona ne ki, bizim yaralı kalbin hiçbir şey umrunda değilmiş. Bir tek o ok, onun tek tesellisiymiş. Çünkü her şey onunla başlamış ve onunla son olmuş.  Kalp, günlerden bir

Geçmişten günümüze çıkma telifi!

En masumu, en hislisi, en güzeli sanırım bu olsa gerek; çıkma teklifi. Ne heyecan yaratır insanın tüm bedeninde. Elleriniz terler, kalbiniz güm güm atmaktadır. Hoşlandığınız kızın bir türlü gözlerinin içine tam anlamıyla bakamazsınız; sanki bakma hakkınız yokmuş gibi hisseder aklınız. Ayaklarınız ona bir adım ileri giderken, bir adım geriler. Sonra bir bakmışsınız ki hiç farketmeden aslında onun karşısına geçivermişsiniz. İşte o an... Duygularınızın dile gelmesi gereken an... Artık ikiniz karşı karşıyasınız. İşte geçmişten günümüze çıkma teklifi! Çok eskilere gidelim şimdi. Osmanlı döneminde çıkma teklifi yapılmazdı herhalde diye düşünürsünüz. Hayır, bilakiz o dönemlerde de varmış bu teklifler. Bakınız nasıldı isterseniz bir hatırlayalım. Osmanlı zamanlarında eğer bir adam bir kadından hoşlanıyorsa, onun karşısına geçer ve dermiş ki; " Ey dilberi rana! Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsılmış bulunmaktayım. Niyetim acizane-i taciz etmek de