Zamansız gelir her şey. Mutluluk yaşamın belki de en değerli ve tek değerli varlığıdır. Dokunmak ister minik yaralarına. Onları iyileştirmek; onlara yeniden hayat vermek ister. Mutluluk, gözlerimizin içinin parlayan yıldızlarıdır. O yıldızlar vardır ki hep bize ilham vermek için etrafımızda dolanırlar. Tabi görmek istersen eğer...
İnsanlar güler. Hep gülmeyi arzu eder. Arzulamak gülümsemeyi, ne kadar farklı ve de anlamlı kılar öyle değil mi? Peki neden? Eğer herkes aynı anda güldüğünde bir ortam içinde neden bir ürperti sarar tüm bedeni? Neden bedenler bir anda üşümeye başlar; gülümsemenin sıcaklığındayken? Çünkü herkes aynı anda gülüyorsa eşit ölçüde, bunun arkasından büyük bir trajedi gelecektir diye düşünülür. Çünkü bu gülümseme aslında geçici bir büyük mutluluk anıdır. Esip gürleyecek olan fırtınanın sanki sessiz habercisi gibidir. Sanki büyük trajedi öncesi bir küçük moral ışığıdır; o gülümsemeler.
Siz hiç herkes aynı anda güldüğünde korkmamış mısınızdır? Ben korktum... Çok kere korktum hem de. Ve her korkum da bunu doğruladı. Çünkü eğer bir ailede aynı anda herkes çok mutluysa ve çok gülümsüyorsa sonu bir felakete yol açtı. Sessiz fırtınalar gelirken rahatsız eder tüm yürekleri. Kurtulmak istersiniz bu başa çıkamadığınız kaosun içinden. Ağlamak bile yetersiz kalır. Ağlamalar yetersizleşir bu süreçte. Gülümseyen yüzler, dehşet bakışlarına bürünür.
Sakın aynı anda mutlu olmayın. Bilin ki hayat o an size sinsice bir oyun oynamaya hazırlanıyordur. Ve hazırlıklı olun, çünkü sizi bekleyen çok güçlü bir rüzgar birazdan ensenizde bitecektir.
BURCU ÖZDER
Yorumlar