Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Elisa'nın Gizli Dünyası - Part 3

Hep bunu yapıyordu Elisa... Nefes almayı çoğu kez unutuyordu. Sonra da içinde daralmalar başlıyordu. Aynı ruhuna çektiği bir nefesi bırakmak istemediği zamanlar gibi... "Elisa" dedi karşıdan ona doğru gelen bir ses... "Oturma koltuğunu biraz daha mı yukarı kaldırman gerekiyor sanki" diye söze devam etti. Elisa öylesine kendi halindeydi ki başını kaldırdığı anda karşısında duran ve daha önce yüzünü görmediği, tanımadığı bu genç adamın ona ismiyle seslenmiş olmasına şaşırmış bir şekilde sadece öylece ona baktı. Neden sonra "Bilmem" diyerek ağzından bir sözcük çıkmasına izin verdi. Kimdi ona ismiyle seslenen bu kişi? Nereden biliyordu adını?  Elisa ikinci kez geldiği spor salonunda dikkatini çekmeye çalışan Paul'ün varlığını ilk kez farketti. Daha önce yüzünü görmediği bu genç adamın gözlerindeki ışıltının ilgisini çekmediğini söylese Elisa, yalan olurdu. Ama yine de kendi eğitmeni Clark dururken, bu yabancının ona bir şeyler söylemesini garips

Elisa'nın Gizli Dünyası - Part 2

Bir adam... Adı Paul, 30'lu yaşlarına yaklaşan genç bir delikanlı. Bebeksi yüzü ve kusursuz vücuduyla etrafındaki kadınların ilgisini çeken biri. Hayatının ağır yüklerini gözlerinin puslarına yerleştirmiş, o buğulu ifadelerle etrafına bakan bir duygu çukuru... Sırları ve hayata bakışı, onun sessizliğine gömülmüş durumda. O sessizlik ki onun hem sonu hem başlangıcı aslında. Seçimleri onu iyice dibe çekerken, etrafına halinden memnun olmadığını ifade etse de gerçekte yaşantısından memnun olan bir çapkın. Paul; hemen her kadının hayatına girmiş ya da girebilecek olan bir adam. Elisa'nın hayatına da aniden girerek onu asıl etkilediğini gördükçe Paul'ü daha iyi tanıyacaksınız. ******** Paul, Detroit'ten çıkıp kendini Chicago'ya attığında geride her şeyi bırakacağını sanıyordu. Ama öyle olmadı. Yaşadığı dünya onu yine esir almıştı. Paul, anlık zevklerinin kurbanı olmaya devam edecekti. Hayalindeki hayata kavuşması yakın olduğu kadar uzaktı onun için. Çünkü kendi ka

Elisa'nın Gizli Dünyası - Part 1

Bir kadın... Adı Elisa; 30'lu yaşlarında hala genç, hala enerjisi yüksek ve hala güzelliğini yitirmemiş bir genç kadın. Gözlerindeki ışıltının kaybolmamış olmasını dileyen bir benlik. Ruhu hep özgür, kalbi bir o kadar da yorgun bir kişilik. İçinde hep bir fırtına koparan, onu alıp oradan oraya vuran durdurulamaz bir çılgın. İnatçı ve mazoşist bedeninden yorulmuş bir kişilik aslında Elisa. Onu tanıdıkça belki kendinizden parçalar bularak daha çok seveceksiniz; belki de daha çok nefret edeceksiniz. Seçim sizin? Elisa'nın hayatına hoşgeldiniz!  ******** Güzel bir yazın öğleden sonra saatleriydi. Havada güzel bir doğa kokusu vardı.  Her yer insan doluydu. Havuza girenler, güneşlenenler, su da şakalaşanlar, etraf adeta cıvıl cıvıldı. Hele ki o güneşin parlak dokusu üzerine değdikçe Elisa bedeninin ısındığını farkediyordu; ama ruhundaki soğukluğu hiçbir şey dindirmeye yetmiyordu. Kafasında hep aynı deli sorular vardı. Bir türlü onlardan kurtulamıyordu. Aslında sorularının ce

İçinizdeki Gizli Düşman

Puslu bir duman... İçinize doğru akıp giden... Sadece burnunuzdan ciğerlerinize kadar erişen değil; ruhunuzu da ele geçiren bir duman... Bedeninizi sarmalamış bir duman. En iyi dostunuz, en iyi arkadaşınız, en iyi sırdaşınız, en iyi dert ortağınız, sizi en mutlu eden varlık... Vazgeçemediğiniz, vazgeçemeyeceğiniz en büyük zevkiniz. Kalp atışlarınızı %50 oranında arttıran heyecanınız... Bir aşk bile belki de bu kadar heyecanlandırmamıştır sizi. Kim bilebilir ki!  3-4 saat süren o büyüleyici ve rahatlatıcı etki, saatlerce ve hatta günlerce vücudunuza yaptığı olumsuz etkinin yanında nedir ki! Hiçbir şey... Neden ruh halim mi değişiyor diyorsunuz; neden mutsuzum mu diyorsunuz; neden hayallerim artık yok ve dengesizliğime engel olamıyorum mu diyorsunuz? Demeyin; çünkü sebebini gayet siz de iyi biliyorsunuz. Sizi gerileten ve bu hale getirenin en iyi dostunuz, en iyi zevkiniz olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Bilakis varolan sorunlarınızın derecesini arttırmada en iyi aracıdır kendis

Canım Yanıyor

Canım yanıyor. İçimdeki her bir parçanın moleküllere ayrıldığını hissedebiliyorum. Ayrışan tüm parçalar bir daha birleşmek istememecesine uzaklaşıyorlar birbirinden. Nefes dağılıyor. Sonsuzluğa doğru uzanıyor. Damlalar uçsuz bucaksız noktalara ulaşıyor. Canım yanıyor. Anlıyor musun? Hissedebiliyor musun? Yaktığın canın sesini duyabiliyor musun? Onu ezip geçtiğin an ne şekle büründüğünü görebiliyor musun? Dokunabiliyor musun dağıttığın o izlere? Seyretmek zevk veriyor mu sana? Eserinden memnun musun?  Canım yanıyor. Savaş meydanında mücadele eder gibi ruhum. Bırakamıyorum özgürce onu huzura. Topların, tüfeklerin, kılıçların kuşandığı o meydanın tam da ortasında kalmış küçücük bir kız çocuğu gibi titriyor yüreğim. Ne zaman öleceğim diye beklemekten yoruldum. Ya da ne zaman kurtarılacağım diye sorgulamaktan hayatı...  Canım yanıyor. Can yanmasının ne demek olduğunu bilmediğini söyleme sakın. Yalan söyleme artık. Ne dilinde, ne gözlerinde görmek istemiyorum yalan ifadele