Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2011 Hepimiz İçin Güzel Gelsin!...

2010'un son yazısını özellikle yazmak istemedim. Bu yıla dair söyleyeceğim tek şey, hayal kırıklıklarımızın yeni yıl ile birlikte geçmişe gömülü kalmasını ve bu geceden sonra geleceğe dair yepyeni ve tertemiz hayallerimizin bizi, yüreğimizi sarıp sarmalamasını istiyorum. Bu yüzden herkese tam saat 00:00 olmasına saniyeler kala en çok gerçekleşmesini istediği dileği tutması için sesleniyorum; ve hep yüzünün o dakikalardaki gibi içten ve masum bir gülüşle süslenebilir olmasını diliyorum!  İYİ YILLAR SEVGİLİ OKURLARIM! * BURCU ÖZDER *

Hayatınızdan Artık Çıkarmanız Gereken 12 Şey...

Yeni yılla birlikte hayatımızda yepyeni bir sayfayı da yine açmak üzereyiz. Tabi bunu düşünmek kadar uygulamaya koymakta çok önemli. Çünkü yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni mutluluklar, yeni hüzünler kadar yeni hayalleri de beraberinde getirecektir. Tüm bu yeniliklerin arasına isterseniz, geçmişinizden silmeniz gereken bir takım insanlar dışında hayatınızdan çıkarmanız gereken şeylerin de listesini bir yapın. Sevgili okurlarım, eğer hala böyle bir liste yapmadıysanız; o halde size hemen birkaç öneriyi sunmak istiyorum. Gelin yeniliğe hep beraber  "MERHABA" diyelim; ve yeni yılı sevgi ve mutlulukla kucaklayalım. İşte hayatınızdan artık çıkartmanız gereken 12 şey... Haberin detayları için lütfen hemen linke tıklayın! http://bit.ly/gVGa1O BURCU ÖZDER

Eski Eşim Nikah Şahidim (!)

Son birkaç gündür hemen hemen birçok gazetenin ekinde görmeye başladığımız bir haberden bahsedeceğim bugün sizlere, sevgili okurlarım! Çağımızın gelişmişliğini hemen her fırsatta konuşuyor olsak da bazen bazı değerlerin değişime uğramayacağını da aslında farketmemiz gerekir diye düşünüyorum. İşte şu an bahsi geçecek konunun başlığı, Eski Eşim Nikah Şahidim Olur Mu? İlk başta kulağa imkansız gibi görünen bu durum ne var ki gerçeğe dönüştürülüyor. Çünkü televizyon kanallarımızdan biri bu isim altında yepyeni bir yarışma programı için hazırlanıyor. Daha önce "Gelinim Olur Musun?" yarışmasının format sahibi oturmuş düşünmüş, acaba sansasyonel nasıl bir yepyeni yarışma programı yaparım ve izleyiciyi ekrana çekerim demiş ve sonunda cevabını da bulmuş. Evet, İzzet PİNTO bu yepyeni yarışmanın format sahibi. Formatın yurtdışına da satışı gerçekleşmiş olup, "My ex is my witness" ismiyle yaklaşık olarak 40 ülkeye ihraç edileceği konuşuluyor. İlk olarak yayınını Ukrayna'

Gelin,Damat ve Düğün Gününe Ait Batıl İnançlar!...

Evlilik, her insanın hayalindeki bir rüyadır. Kadın olsun, erkek olsun vakti saati gelince içimizde bir istek belirir; artık benim de bir yuvam olsun diye. Bunun için atılan adımlar, alınan yollar hiç kuşkusuz kolay değildir. Ancak gel gelelim düğün zamanı yaklaştığında ve o gün gelip kapıyı çaldığında işte korkular ve bir sürü de aksilikler karşımıza çıkıverir. Her toplumun bir inancı, kendi has birçok düşünce topluluğu mevcuttur. Özellikle batıl inanç dediğimiz bir takım varsayımlar daha da yaygındır. İşte bu yaygın olan inançlar düğün günümüzde de kendini gösterir; ve gelin ile damadın düğün gününde dikkate alması gereken bir takım batıl inaçlar da gün yüzüne çıkar.  Bunların ne olduğunu merak eden siz değerli okuyucularıma hemen haberimizin linkini veriyorum; ve dikkatle okumaya davet ediyorum. Yakın tarihlerde evlenecek olan çiftlerimiz için özellikle sesleniyorum; batıl inaçlarınız var ise işte dikkat etmeniz gereken noktalar. Herkese iyi okumalar! http://bit.ly/fF5JQQ BURC

İnternet Aşkları!

Sanal ortamda aşk da bir başka oluyor bu zamanda. Tabi bu cümleyi cidden büyük bir içtenlikle söylemek isterdim; ancak ne var ki yapamam. Çünkü ben internet ortamındaki aşklara çok inanmıyorum. Neden mi? İşte sebepleri. Bir gün karşınızdaki bilgisayarı açtığınızda hiç bilmediğiniz ve tanımadığınız birinden bir mesaj geliyor size. Kısaaca "Merhaba" diyor. Siz karşılık verirseniz, devamı da geliyor. Önce "seni tanımak istiyorum" , "İşte senden çok etkilendim" , "Ben sana aşık oldum" cümlelerini duymaya başlıyorsunuz. Karşınızdakinin bir resmini görüyorsunuz; ama ne kadar doğru bir resim olduğu tartışılır muhakkak. Sonra başlıyor muhabbetler koyulaşmaya ve karşı taraf diyor ki sonunda "Evlen benimle" . Eğer saf bir aşıksanız ve bu konuda tecrübesizseniz hemen kanabilirsiniz bu tarz durumlara. Tabi emin olun ki kandırılmaya da çok müsait durumdasınız demektir. Çünkü bunun çokca örnekleri etrafımızda bulunmaktadır. Eğer siz biriyle tanış

Hangi Renk Sizi Zayıf Gösteriyor Biliyor Musunuz?

Bütün kadınlar için dış görünüşümüzün iyi olması çok önemlidir. Bunun için elimizden geleni yapmaya çalışsak da bazen başarılı olamayabiliyoruz. Nedeniyse genelde alışveriş yaparken ya da dolaptan giysi seçerken bizi en iyi yansıtan renkleri dikkatle, özenle tercih etmememizden kaynaklanıyor. Oysa ki her kişi için onu iyi gösteren bir renk vardır. İşte zaman zaman zayıf görünmeyi istememiz de bundan ileri gelmektedir. Ancak yanlış tercihler nedeniyle de çoğu kez zayıf görünelim derken ilginç görüntülere sahne oluşturabiliyoruz. Bu nedenle de  biz bayanlar için bir araştırma yapılmış ve hangi renklerin bizi zayıf gösterdiği bulunmuş. Ben de bu haberimizi hemen sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle kimi günlerde daha zayıf olabilmek için öncesinde yapılan rejim çalışmalarına gerek bile kalmadan, bu görüntüye ulaşabilmenin işte çözüm odaklı püf noktası, şu an burada. Hele ki yılbaşı akşamı da yaklaşıyorken gelin sizi zayıf gösteren renginiz hangisiymiş hep birlikte bulalım; öğrenelim.

Sevdiğinizi Elde Tutmanın Yolları!

İlk bakış.. İlk dokunuş.. İlk kez aşkı taaa yüreğinizin, bedeninizin içinde ona karşı hissetmeye başladığınız o ilk saniyeler...  Bu en güzel duyguları ömrümüz boyunca hep ilk anki gibi hissetmek ve yaşamak isteriz. Kimi zaman bazılarımız bunu gerçekleştirebilir; ama kimi zaman da büyük bir çoğunluk o heyecanı yitirir ve artık bu ilişki bitti dediği noktada da sadece yerini tatlı anılar alır. Peki bunu sonsuza kadar yaşamanın ya da bu güzel anları hep taze tutabilmenin bir yolu yok mudur diye soruyoruz?  Cevap; var! Peki nerede var? Tabi ki haberimizin devamında... Sevdiğinizi elde tutmanın yollarını sizlerle paylaşıyorum sevgili okurlarım. Hayatınızın aşkını, hayatınızın erkeğini işte sonsuza kadar elinizde tutabilmenin püf noktaları...  Linke tıklayın ve hemen sonsuz mutluluk için bu yolları hayatınızda uygulamaya başlayın! http://bit.ly/gBXF5Z BURCU ÖZDER

Kadınlardan Erkeklere Kapak Sözler...

Sevgili bayan okuyucularım, Özellikle bu konuya bayıldım. Çünkü genelde facebook üzerinden yayınlanan "Yılın En Komik Fıkrası" yazılarının altında hep bizi anlatan hikayeler var. Fıkra gibi kadınız imajına bürünmemiz için elinden geleni ardına koymayan şu komik beylere bir kez de biz bir ödül verelim ve işte onlar için yazılmış olan "Kadınlardan Erkeklere Kapak Sözler" i hep birlikte sayfalarımızda paylaşalım ne dersiniz?  Hadi o zaman hiç vakit kaybetmeyin; ve kadınlardan erkeklere gelen bu kapak sözlerin neler olduğunu hemen linke tıklayarak, haberimizin detayında okuyun ve ardından da iletilerinizde paylaşın. Eminiz ki gerçeklerle karşı karşıya gelmek beylerin pek de hoşuna gitmeyecektir;  öyle değil mi?  :) http://bit.ly/f62bcr BURCU ÖZDER

Spor Yapan Kadın Etkileyicidir!

Farkında mısınız bilmem sevgili okuyucularım? Eskiden spor salonlarını fazlasıyla beyler doldururken, artık kadınlar da en az onlar kadar spor yapmak için yaşamın koşturmacasından küçük vakitler ayırmaya başladılar. Ve kendileri için ayırdıkları en az 2 saat ile güne daha zinde devam ediyorlar artık. Tabi kadınların bunu başarmalarının en başında da spor yapmayı istemeleri geliyor.  Bana göre spor yapan kadın etkileyicidir!   Çünkü en başta kendisine bakmaya başlar; kendine daha özen gösterir hale gelir. Kadın elinde sanki bir değnek varmış da üzerine değdirdiği her noktada ayrı bir biçim, ayrı bir ahenk yaratır görünür. Kadın bakımlıdır, bakımlı olduğu kadar da güzeldir. Elbette ki bunun yanında da kendisine süreç için de daha bir özgüven gelir. Bu özgüven ışığı altında duruşu değişir; bakışı değişir; etkileme gücü gelişir etrafındaki insanlara karşı.  Konuşmasında bile bir değişim söz konusu olur. Çünkü diyorum ya kadın yaptığı sporla birlikte kendini daha çekici bulmaya başlar. A

Yılbaşı Gecesi Nasıl Görünmeli?

Son 11... İşte Yılbaşına sayılı günler kaldı. Hala gideceğiniz yere karar veremediyseniz şu an işiniz daha da zor. Çünkü önemli olan yılbaşı akşamında mekana uygun bir kıyafete karar verebilmek. Ama onun da öncesinde nerede kutlayacağınıza karar vermiş olmak gerekiyor. Eğer 31 Aralık'a ait bir program yaptıysanız; ve nerede yeni yıla gireceğinizin kararını verdiyseniz, işte size öneriler kısmıyla ilgili hemen bilgileri vermek istiyorum.  1. Yepyeni bir yıla cadde eğlencelerine katılarak, dışarıda geçirecekseniz giyiminizi de buna uygun olarak yapmalı ve bu gecenin hemen ertesi gününde hastalanıp da yeni yılın ilk gününe yatak döşek yatarak başlamamalısınız.  2. Yeni yılı özel bir davet ortamıyla karşılayacaksanız; bu kez de giyiminiz şıklığınızla göz almalı. Ve bunun için neler yapmanız, hangi takıları kullanmanız, ne tür bir kıyafet tercihi yapmanız gerekir, hepsine dikkat etmeniz gerekiyor. 3. Yılbaşı akşamı Ev Partisinde ya da Ofis arkardaşlarınız ile  bir kut

Aldatma Belirtisi Veren Erkekler!

Aldatma ve erkekler!.. Bu ayrılamayan ikiliye her daim aslında dikkat edilmesi gerek. Ne var ki biz bayanlar, dikkat edelim desek de çoğu kez ya görmezden geliyoruz; ya da ruhumuz bile duymadan aldatılıyoruz. Aslında bunlara hiç gerek kalmadan, sadece birazcık gözümüzü açsak ve etrafımızda olup bitenleri dikkatle gözlemlesek, işaretler bize çok önceden aldatılacağımızın sinyallerini vermiş olacak.  Elbette ki bu işaretler göründüğü andan itibaren de seçim tamamen size kalmış olacak. Çünkü işin sonunda ya aldatılacaksınız ya da aldatılabilirsiniz ihtimalleri söz konusu olabilir diyorlar. İşte size "Aldatma Belirtisi Veren Erkekler" ile ilgili haberimiz. Haberin detayları için lütfen linke tıklayınız.  http://bit.ly/eczdLa BURCU ÖZDER

Kırık kalbin hikayesi...

Günün birinde kalbin biri yaralı olarak bir savaştan kurtulmuş. Yarini tam bulduğunu sanırken, avuçlarının arasından kayıp gittiğini görmüş. O gün bugündür işte o yaralı kalp, göğsüne saplanan oku, hiç çıkartmayacağına karar vermiş. Ve hikayesi o saatten sonra başlamış... Bu bir kırık kalbin hikayesi... Gözünden hiç yaş damlası eksik olmamış kalbin. Sarılı yarasıyla eksik kaldığını hep bedeninde hissediyormuş. Çünkü kalp tamamlayacağı yolda artık yalnızmış. Ne yapsa da ne etse de hiçbir şeyi geri döndüremezmiş. Aksak ayağıyla yürüdüğü yollarda hep anıları onu takip eder olmuş. Elinde veremediği bir çiçek, yatağının yanında aşkının fotoğrafı ona miras kalmış. Yaralarını sarmak isteyen dostlarını hep tersler olmuş. Sırf bu yüzden de aksi nalet biri olarak anılmaya başlanmış. Onun bu hali dilden dile dolaşır olmuş; ama ona ne ki, bizim yaralı kalbin hiçbir şey umrunda değilmiş. Bir tek o ok, onun tek tesellisiymiş. Çünkü her şey onunla başlamış ve onunla son olmuş.  Kalp, günlerden bir

En kolay ve en zor evlenen burçlar!..

Evlilik hayatımızın dönüm noktalarından bir tanesidir. Ama ne hikmetse kimilerine göre bu çok erken, kimilerine göre de bu çok geç gerçekleşir. Bazen de normal seyrinde gelir ve seni bulur. Gerçi hangisi olursa olsun, hep ama hep kafamızda sorular olur. Acaba ben ne zaman evleneceğim diye... Ya da yaş 30'a doğru geliyorsa ve artık tehlike çanları çalıyormuşcasına etrafınızdan baskılar yükseliyorsa şunu düşünmeye başlarsınız; "ben neden evlenemiyorum? Ya da benim için evlilik zor mu görünüyor?" . Hiç mi hiç kendinize haksızlık etmeyin sevgili okurlarım. Emin olun ki bunun bile bir cevabı var. Şimdi bahsedeceğimden dolayı, bu işi nasıl bu noktaya getirdin diye eminim soracaksınız bana, ama hemen söyleyeyim; "Evlilikte keramet var; her evliliğin vakti saatiyle de burçların bir ilgisi var" diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyorum şu an :) Hayır, hayır, sakın sizi oyalıyorum diye bir yanılgıya düşünmeyin. Çünkü gerçekten bu böyleymiş diyorlar. Kim mi diyor? İşte

Seven kadın kıskanır mı?

Bir kadın sever. Eğer seviyorsa karşısındakini sahiplenir. Sahipleniyor ise onu kimse ile paylaşmak istemez. Tabi bunu istemediği zaman da kalkar, aklına takılan her konuda beraber olduğu kişiyi (erkeğini) kıskanır. Kıskançlık başladığında da işte o zaman işler karışır. Çünkü artık erkek çıkmazlardadır ve kaçacak hiçbir yeri yoktur. Kısacası seven kadın kıskanır mı?   Evet, kıskanır. Kıskançlık ruhumuzun temelinde var. Bunu ne inkar edebiliriz; ne de yok sayabiliriz. İnsani olan tüm duygularımız gibi kıskançlık da içimizde varolması gereken bir duygu çeşididir. Ama her şeyin aşırısı zarar olduğundan kıskançlığında aşırısı zarar niteliğindedir. Bu yüzden kıskanıyorsak bunu abartmamak da fayda var.  Biz bayanlar çoğu kez kafamıza en ufacık detayları sürekli eşelemekten dolayı takarız. Sonra durduğumuz her an düşünürüz; düşünürüz; ve düşünürüz. Sonrasında çıkmaza düşeriz. Nereye saldıracağımızı artık bilmiyoruzdur. Tek hedef adres, elimizdedir. O da yanımızda durmakta olan adam. Tüm içi

Burcunuzun 2011 Kariyer ve Para Analizi!

İşte yepyeni bir yıl kapıda... Acaba 2011 , yeni hayatımıza neler getirecek ya da bizden neler götürecek? Tabi ki şu ana kadar bunu bilmiyorduk. Ama bunu öğrenmenin, en azından bir ön bilgi edinmenin vakti ve saati gelmiş demektir. Çünkü 2011 yılına geri sayım başlamış bulunmakta ve son 16 günün içindeyiz. Eğer içinizde 2011'in size   "Kariyer ve Para" açısından ne gibi kazançlar sağlayacağını merak edenleriniz var ise vakit kaybetmeden hemen linke  tıklasın. Ve hayatınızın gelecekle ilgili önemli kısımlarını, haberimizin detaylarıyla birlikte burcunuzdan öğrenin.   http://bit.ly/eO1gZI BURCU ÖZDER

Sen de artık el falına bakabilirsin!

Ne demiş eskiler "Fala inanma falsız da kalma" . Bazen kendimizi çok kaptırsak da aslında hep kendi falımıza keşke her fırsat bulduğumuz anda kendimiz bakabilseydik diye eminim ki içimizden sık sık bu düşünceyi geçiriyoruzdur. Her neyse işte size şimdi fırsat diyorum. Gelin kendi el falınıza kendiniz bakın. Bakalım neler görecek, neler düşüneceksiniz. Eğer siz de haberin detayı ile ilgili bilgi almak ve el falınıza hemen bakabilmeyi  istiyorsanız linke tıklayın. Herkese kolay gelsin! :) http://bit.ly/hBSbvm BURCU ÖZDER

Her eve lazım kadın!..

Of diye bağırasım var. Bu bağırışım kadın olmanın getirdiği bir ağırlığın bedeli olsa gerek. Sanmayın ki bir evi geçindiriyorum; ya da bütün evin işleri bana bakıyor. Kesinlikle hiç ilgisi yok. Ama etrafımdaki tüm diğer kadınların başına gelenleri şöyle bir dikkatlice bakıp incelediğimde bir gün senin de kaderin işte bu diye görüp, ağlayasım geliyor. Neden mi? Sebebi, her eve lazım kadın modelinde. Evlendin; evinin kadını oldun. Ne oldu? Olanları hemen sıralıyorum; işte bize takılan klasik sıfatlandırmalar. Günlük temizlikçi, çamaşırcı, aşçı, ütücü, bakıcı, kocasının güzeller güzeli eşi... Tabi güzeller güzeli kelimesini düşünmeliyiz; çünkü bunca işi günlük koşturmacanın içine yayıp, tamamlaya çalışırken kadında ne saç kalıyor, ne baş kalıyor. Halimiz çok komik peşmurde bir hal alıyor. Tüm bunları yaptıktan sonra bir de süslenip püslenip kocamızın karşısına çıkacağız. Peki bu oluyor mu bayanlar sorarım size? Süslenmeye enerjiniz kalıyor mu?  Sırf bu yüzden suratı gencecik yaşta çöke

Esas sevgili misin? Yedek sevgili misin?

Ne var ki çokca karşılaştığımız bir meselenin sorusu bu. Esas sevgili mi yoksa yedek sevgili misin onun için? Günümüz ilişkilerine bakıldığında tarafların birbiri için ne ifade ettiğinin ve hangisi olduğunun sürekli sorgulandığı bir dönemden geçmekteyiz. Hiç emin olamamanın vermiş olduğu huzursuzluk hali ile başlanılan ilişkiler geçici mi yoksa kalıcı mı sizin için bilemiyorsunuz. Bunu öğrenmeniz ise sadece zaman ilerledikçe anlaşılabilinir. Önemli olan size davranış biçimidir özünde. Size hakettiğiniz gibi güzel ve ılıman, ilgili mi davranıyor; yoksa biraz vurdumduymaz ve boş zamanlarında keyfi olarak mı size ulaşıyor; sizinle vakit geçirmeye çalışıyor. İşte bu ayrım zaten sizi bu sorunun cevabına ulaştırmakta yardımcı olacaktır. Sizden hoşlanan ve esas sevgiliniz olmasını isteyen erkek, her bulduğu fırsatta sizin yanınızda olmayı tercih eder. Sizinle başbaşa kalmaya çalışır. Arkadaşlarını eker; onlarla maç izlemek yerine sizinle güzel bir romantik filme gitmeyi tercih eder. Ansı

RENKLERİN PENCERESİNDEN "MERHABA"!

Bir kuş olsam... Diyar diyar gezsem. Her bir toprağı, her bir insanı ayrı ayrı incelesem. Sonra dönüp olduğum yere geri gelsem ve herkese bildiklerimi anlatsam. Onlar da tanısalar bilmediklerini, duymadıklarını, öğrenmediklerini. Renklerin penceresinden " Merhaba! " desem tüm insanoğluna! Hiç çevrenize tam anlamıyla baktınız mı? Herkesin ayrı bir rengi var. Herkesin kendine has bir duruşu ve birbirinden bağımsız simaları var. Onları onlar yapan özellikleri var. Renkleri var her bir insanoğlunun, her bir canlının, her bir varlığın. Yeter ki görmek isteyin, yeter ki bakmak olmasın sadece yaptığınız şey. Çünkü zaten her gün bakıyoruz da dünyaya, sadece neleri görüyoruz; ya da neleri görmek istiyoruz. Ben bir insan tanımak istiyorum; bir başka diyar tanımak istiyorum. Bir başka yaşam tanımak istiyorum. Oranın rengini geçici de olsa üzerime yapıştırmak istiyorum. Belki eflatun olacağım; belki de bej rengi. Siyah ve beyaz, iki uç renkten olabildiğince uzak durmaya çalışacağım.

Zarafetle Yaşlanmak

Yaşlanma endişesi bütün kadınların vazgeçemediği bir duygudur. Eninde sonunda her canlı gibi bunu da yaşayacağımızı bilmekteyiz. Lakin buna rağmen bu endişeden de bir türlü kurtulamayız. İşte bu nedenle de beliren yaşlılık çizgilerini yok etmek için türlü türlü yolları deneriz. Bu yollardan en belirgini de tabi ki botoks.  Ancak "Botoks" bir çözüm mü diye soracak olursanız; elbette ki cevap, HAYIR! Çünkü bu ve benzeri yollar sadece geçici bir süreliğine bu izleri gizlemeyi hedefler. Ne var ki tekrar ve tekrar kendini bu doğal süreç yineler ve ortaya çıkar. İyisi mi biz bu işi kökünden ve daha az endişeyle atlatalım. Ne dersiniz sevgili okurlarım?  İşte size çözüm merkezi, "Zarafetle Yaşlanmak" . Kesinlikle yaşlanacağız ve bundan kaçamayacağız. Ancak bu doğal durumu gençlik dönemimizden itibaren kendimize daha itinalı bakarak en aza indirgeyebiliriz. En azından yaşlanmayı durduramayız; ama yaşımız ilerledikçe güzel yaşlanmayı sağlayabiliriz. Bunun için ise neler

Yanlış ayakkabı seçimi

Ayakkabılar... Her ne kadar bu kelime bile biz bayanların ilgisini ve beğenisini çekse de bir bakıma bizim korkulu kabusumuzdur. Çünkü durduramadığımız bir alışveriş merakını da peşinden sürüklemektedir. Kendimize engel olamayız.  Sırf bu yüzden de cebimizden onlarca parayı tezgahlarda, kasada bırakır, çıkarız. Yeri gelir renklerine aşık oluruz; yeri gelir modellerine. Bazen deriz ki yüksek topuklu olsun, bir deriz ki güzel bir bot olsun. Bir deriz güzel bir çizme giyelim; bir deriz babet giyip cici kız olalım. Ne giyersek, ne alırsak alalım ayakkabı bizim için çok önemlidir. Aslında ayakkabılar konusunda işin alışveriş yönünden ziyade yani aldığımız ayakkabıların modellerini bir kenara bırakmamız ve dikkat etmemiz gereken önemli noktayı ele almamız gerekir. Çünkü önemli olan ayak sağlığımız. Sırf güzel ve daha da şık görünelim diyerek ayaklarımıza çoğu kez çektirdiğimiz işkenceleri hepimiz biliriz. Bir süre fazla hırpalanan ayaklar ya şekil bozulmasına ya da nasırlaşma tehlikesi ile

"FACEBOOK"da ilişki statüsü boştu ama (!)

"Ah şu erkekler yok mu?" diyorum bazen, tam anlamıyla dertler başımıza. Ne onlarsız oluyoruz çoğu zaman, ne de onlarla... Bize aslında gizli kapaklı, sır küpü derler; çözümlenemeyen varlıklarızdır onlara göre, ama oysa ki aynada kendilerine bakmayı unutmuşlardır çoğu zaman.  Şimdi diyeceksiniz ki neden bu kadar çok isyankar oldun sen şimdi. Hemen sebebini söylüyorum; çünkü hiç kimseyi oyalamanın manası yok ve buna karşılık da oyalandığımızı hissediyoruz. Ayrıca biz kadınlar çok merak ediyoruz beyler, neden facebook'daki ilişki statüsü kısmı sizler de boştur diye. Heh şunu diyebilirsiniz; "siz kadınlarınki de boş" ya da "yahu herkes benim özel hayatımı bilmek zorunda mı? Sana ne kardeşim" diye. Ama işte bazen yanlış anlamalara meyil verebiliyorsunuz. Mesela biz bayanlara göre -ki bu fikre çoğu bayan katılır diye düşünüyorum, bunu yapmanızın sebebi yani ilişki statüsünün boş olmasının sebebi arkadaş listenizdekilerden biri tarafından her an beğenil

YENİ YILDA DA MANGO!..

Yeni bir yıla yaklaşmanın heyecanı etrafımızı yine dört bir koldan sarmakta. Nasıl mı? Gerek yılbaşına özel olan süslemelerin yapılandırılmış hali cadde, sokak ve mağaza vitrinleriyle, gerekse bir sevgiliye, anneye, babaya, kardeşe veya arkadaşa alınan özel yılbaşı hediyeleriyle... Hepsinin ayrı bir heyecanı ve ayrı bir güzelliği olsa da yeni yıla girebilmenin mutluluğunun tadı bambaşka. Çünkü yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni mutluluklar, yeni başkış açıları ve yeni kıyafet dolapları demek anlamına gelir. Şimdi sizlere özellikle bu anlamda neler alabilirsiniz konusunda birkaç örnek sunmak istiyorum. Benim bir numaralı tercihlerimin giyim markalarından biri olan MANGO , yeni yıl hediyesi için de siz müşterilerine birkaç öneri sunmaktadır. Eğer bu anlamda biraz vaktiniz varsa size yardımcı olabilmek adına MANGO 'nun web sayfasını girip incelemenizi öneririm. Bunun için tek yapmanız gereken linke tıklamanızdır. İyi alışverişler! BURCU ÖZDER

Geçmişten günümüze çıkma telifi!

En masumu, en hislisi, en güzeli sanırım bu olsa gerek; çıkma teklifi. Ne heyecan yaratır insanın tüm bedeninde. Elleriniz terler, kalbiniz güm güm atmaktadır. Hoşlandığınız kızın bir türlü gözlerinin içine tam anlamıyla bakamazsınız; sanki bakma hakkınız yokmuş gibi hisseder aklınız. Ayaklarınız ona bir adım ileri giderken, bir adım geriler. Sonra bir bakmışsınız ki hiç farketmeden aslında onun karşısına geçivermişsiniz. İşte o an... Duygularınızın dile gelmesi gereken an... Artık ikiniz karşı karşıyasınız. İşte geçmişten günümüze çıkma teklifi! Çok eskilere gidelim şimdi. Osmanlı döneminde çıkma teklifi yapılmazdı herhalde diye düşünürsünüz. Hayır, bilakiz o dönemlerde de varmış bu teklifler. Bakınız nasıldı isterseniz bir hatırlayalım. Osmanlı zamanlarında eğer bir adam bir kadından hoşlanıyorsa, onun karşısına geçer ve dermiş ki; " Ey dilberi rana! Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsılmış bulunmaktayım. Niyetim acizane-i taciz etmek de

Kilo Vermek İçin 7 İpucu

Günümüz insanı yemeyi pek bir sevmektedir. Yemek deyince de hep yiyesi hep yiyesi gelir. Bu durdurulamaz arzu, bir süre sonra sıkıntı vermeye başlar. Çünkü vücudumuz olması gereken orantıdan çıkmıştır. Ne oldu peki? Dünya kadar kilo aldık. E peki ne olacak? Tabi ki bunların hepsi geldiği gibi gitmek mecburiyetinde. Nasıl mı olacak? İşte size kilo vermek için 7 ipucu... Haberin detayı için linki tıklayabilirsiniz. http://bit.ly/eJiK2c BURCU ÖZDER

MELEK ve ŞEYTAN KADINLAR

İşte bu, kadınlar... İki türlü varlıklarız. Melek ve Şeytan kadınlar olmak üzere iki ayrı parçaya ayrılıyoruz. Bir yanımız iyi iken, diğer yanımızla sizi farkedemeden vuruyoruz. Ve siz bazen tehlikenin nereden geleceğini sezemiyorsunuz bile.  Korkutucu mu oldu birden bire üstteki yazı. Korkmayın korkmayın (gülüyorum). Amaç sizi korkutmak değildi. Sadece birazcık bizim değişken halimizi aslında aktarmaktı. Ama kendimi tutamadan böyle bir giriş paragrafıyla karşılamış oldum sizleri. Anlatmak istedğim aslında bizlerin çoğu zaman çift karakterli olduğuydu. Ruh halimiz yaşadığımız durumlara göre farklılık gösteriyor. Tabi bu arada kadın kadının düşmanı da olabiliyor. Bir erkek düşünün. Aklı dışarda olmasa da onun karşısına çıkan başka bir kadın eğer "Şeytan" ise adamın aklını hemen çelebiliyor; birden bire kendine aşık edebiliyor. Diğer kadın elbette ki hiç düşünülmeden saf dışı bırakılıyor. Öteki kadın sırf iyi olduğu için kaybediyor. Hıımm tabi şeytansı karaktere o da bürünmez

Kadın ve Tatil

Yuppi haydi gidiyoruz... İşte deniz, kum, güneş... Vee üçleme tamam. E ne eksik? Tabi ki koca bir bavul. Kadın mı, tatil mi dedi yoksa biri? İşte bu ikiliye dikkat o halde. Kaçııııınnnn!... Çünkü şu an ayrılmaz bir ekip ile karşınıza son yılların en iyi şovmenleri geliyor. Kadın ve Tatil. Bir yerlere gitmeyi planlamaktasınız. Tabi her zaman biz bayanlar, garantici tavırlarımız ile kol çantamıza bile binlerce malzeme koyarken, tatil planlarının içinde olmazsa olmazlarımız arasında düşündüğümüz aklımıza gelen her şeyi bavulumuzun içinede bu sebeple atmış oluruz. Sonra bir bakmışız ki bavul kapanamıyor. Eyvahh!... Yardım lütfen. Biri şu bavulun üstüne oturabilir mi? Kapatmama yardımcı olun lütfen. Gücüm yetmiyor. Gülüyorum. Çünkü özellikle ben de bu sınıfın içinde olan bayanlardan bir tanesiyim. Tatile gitmeyi düşündüğüm an hazırlık aşamasında belki de giymeyeceğim binlerce şeyi de bavulumun içine ne olur ne olmaz mantığı ile yerleştirmiş olurum.  Hatta durun bir saniye, bununla ilgil

Bu dayanılmaz koku da nedir?

İnsan kokusu... Bir bayan olarak en çok dikkat ettiğimiz nokta, yanımızdaki ya da çevremizdeki insanların üzerilerine sinen ten kokularıdır. Bu kokular kişilerin kendilerine has kullandıkları parfümlerle çoğu kez bağlantılı olsa da, bir de gözümüzden kaçan ince bir detay vardır, -ki bu da ter kokularıdır. Çoğu zaman dayanılmaz olarak karşımıza çıkan ağır ter kokuları, özellikle beylerin deodorant kullanmama alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır. Otobüs yolculuklarında yanımıza oturan bir beyin ya da yaz dönemlerinde özellikle ayakta yolculuk yaptığınız ve yan yana sıkışık durduğunuz anlarda, hemen yanıbaşınızdan gelen o başa çıkılmaz koku, adeta sizi bayıltır. Olduğunuz noktadan bir an önce kaçmak istersiniz. Ancak bu bile imkansızdır. Ve bütün yol boyunca da bu havayı teneffüs etmek durumunda kalırsınız.  Ya da erkek arkadaşınızı düşünün. Parfüm kullanmaktan ya da deodorant kullanmaktan nefret ediyor. Buluşacağınız saate kadar yanınıza gelmeden önce tüm yol boyunca ister istemez yür

Bu Aşk Burada Biter

*** "Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider" *** Çok güzel bir şarkının sözleridir bu dörtlük... Girişimi özellikle bununla yapmak istedim. Küçük bir alıntıdır siz aşıklar için. Aşkın bazen sizi yorduğu evrelerde ve artık gitmenin yaklaştığı dönemlerde söylenen bir cümle ile karşı karşıyayız şu anda; "Bu aşk burada biter.." Yitip giden duyguların eşliğinde size gelen çağrılara kulaklarınızı tıkadığınız, hatta boşluğun içinde oradan oraya savrulurken içinizde hissettiğiniz ve işittiğiniz duygular var şu anda burada. Yalvarırcasına sesinizi duyurmaya çalışırken umursamaz bir kalbin suskunluğu var üzerinizde. Başınızı hangi yöne çevirirseniz çevirin, size sırtını dönen ve sizi tek başınıza bırakan bir el var hemen yanıbaşınızda. Siz kelebekler gibi uçuşurken suskunluğu ile sizi boğan biri var tam karşınızda. Ne yapacağınızı bilemediğiniz

Bomboş dünyada bir tek sen!...

Hayatta hiçbir şeyinizin olmadığını düşünün. Eliniz bomboş ve etrafınızda tek bir parça eşya bile yok. Bırakın eşyayı bir kenara, bir anda çevrenizdeki tüm insanların yok olduğunu düşünün. Tek başınıza yol almak zorunuzda olduğunuzu farkedin. Siz artık bir hiç olmaktan başka ne işe yaramaktasınız? Anlamın yok, sözcüklerin yok, düşüncelerin yok. Bir saniye, bir saniye hayır, düşüncelerin var; ama değeri yok. Çünkü onları aktarabileceğin birileri yok yeryüzünde. Dünyada tek başına kaldığını hayal et! Ne yapardın? Kurgulaması bile facia olan bir gerçek aslında bu. Yaşarken nasıl yaşadığımızı ve nerelere gidip, kimlerle konuşacağımızın planlarını yaparız sürekli olarak. Koşturmacaların yumağında çoğu kez kendimizi kaybederiz. Hep bir program vardır; ve siz ona uymak zorundasınızdır aslında. Gerçekte böyle bir zorunluluğunuz olmamasıyla birlikte siz kendinizi bir takım yoğunluklara gebe hissedersiniz. Ya gideceksinizdir; ya da kalacaksınızdır. Ve her defasında siz gitmeyi tercih edersini