Ana içeriğe atla

Bu Aşk Burada Biter


***

"Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim

Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider"

***

Çok güzel bir şarkının sözleridir bu dörtlük... Girişimi özellikle bununla yapmak istedim. Küçük bir alıntıdır siz aşıklar için. Aşkın bazen sizi yorduğu evrelerde ve artık gitmenin yaklaştığı dönemlerde söylenen bir cümle ile karşı karşıyayız şu anda; "Bu aşk burada biter.."

Yitip giden duyguların eşliğinde size gelen çağrılara kulaklarınızı tıkadığınız, hatta boşluğun içinde oradan oraya savrulurken içinizde hissettiğiniz ve işittiğiniz duygular var şu anda burada. Yalvarırcasına sesinizi duyurmaya çalışırken umursamaz bir kalbin suskunluğu var üzerinizde. Başınızı hangi yöne çevirirseniz çevirin, size sırtını dönen ve sizi tek başınıza bırakan bir el var hemen yanıbaşınızda.

Siz kelebekler gibi uçuşurken suskunluğu ile sizi boğan biri var tam karşınızda. Ne yapacağınızı bilemediğiniz bir süreç var önünüzde. Unutmanın en iyi yol olduğunu gördüğünüz ve bunu seçmek ile seçmemek arasındaki gücü kendinizde aradığınız ikilemler var. Bence durun ve düşünün bir. Ne yapmak istemektesiniz? Siz, yolunuza gene "siz" olarak mı devam edeceksiniz? Yoksa "biz" olarak mı? Eğer uzanan bir el yoksa size, cevap daha kolay. Ama eğer varsa, onun bunu ne kadar istediğini sorgulayın ve öyle adım atınız. Çünkü zaman sizi takip edemiyor; bazen yolunu başka tarafa çevirebiliyor. O anlarda da yolunuzu kaybetmemeniz çok önemli.

Hadi sevgi kelebekleri, bu aşk burada biter mi diyeceğiz yoksa yola devam mı edeceğiz? Hep birlikte görelim sonucu...


BURCU ÖZDER


Bu aşk burada biter - Haluk LEVENT
VİDEO KLİP İZLE - DİNLE



Yorumlar

Unknown dedi ki…
bu aşk dewam eder.....:-)

buket

Bu blogdaki popüler yayınlar

HOŞGELDİN 35'İM!...

En güzel baharım; yazım; kışım; sonbaharım... 35'im; hoşgeldin hayatıma!  Şu an tam da saatler 00:00'ı gösterdiğinde ben yepyeni bir döneme geçiş yapmaya başlamış oluyorum. Öncesi benim için bir hazırlanıştı... Bir doğuş, bir büyüme, bir kendini tanıma, bulma ve onu tekrar baştan yaratma... Şimdi yaşamın gerçek yüzüyle tanışmaya hazırım. Bütün deli çağlarımı az biraz geride bırakıyorum. Amaaaa... Çocukluğumu asla! Çünkü o çocuk ruhum beni hep ayakta dinç ve masum tutan yegane şey... O benim için en önemli değer! Sen hep benimle kal olur mu?  35 yaşım; seninle şimdi yeni bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyoruz. Tüm renkleri yanımıza alıyoruz; lakin bana en çok yakışan bundan sonra mor; biliyorum... O mor renk, bana tutkuyu, arzuyu ve tüm istediğim şeyleri verecek olan bir temsilci. Çünkü artık zamanın peşinden koşmayacağım; onun yanında yürüyerek hayatı yaşayacağım. Daha olgun ama daha cesur, kalbinin sesini duyan ama mantığıyla harmanlayan bir "BEN" , kendini ke

Kırık kalbin hikayesi...

Günün birinde kalbin biri yaralı olarak bir savaştan kurtulmuş. Yarini tam bulduğunu sanırken, avuçlarının arasından kayıp gittiğini görmüş. O gün bugündür işte o yaralı kalp, göğsüne saplanan oku, hiç çıkartmayacağına karar vermiş. Ve hikayesi o saatten sonra başlamış... Bu bir kırık kalbin hikayesi... Gözünden hiç yaş damlası eksik olmamış kalbin. Sarılı yarasıyla eksik kaldığını hep bedeninde hissediyormuş. Çünkü kalp tamamlayacağı yolda artık yalnızmış. Ne yapsa da ne etse de hiçbir şeyi geri döndüremezmiş. Aksak ayağıyla yürüdüğü yollarda hep anıları onu takip eder olmuş. Elinde veremediği bir çiçek, yatağının yanında aşkının fotoğrafı ona miras kalmış. Yaralarını sarmak isteyen dostlarını hep tersler olmuş. Sırf bu yüzden de aksi nalet biri olarak anılmaya başlanmış. Onun bu hali dilden dile dolaşır olmuş; ama ona ne ki, bizim yaralı kalbin hiçbir şey umrunda değilmiş. Bir tek o ok, onun tek tesellisiymiş. Çünkü her şey onunla başlamış ve onunla son olmuş.  Kalp, günlerden bir

Kadınların Hamam Keyfi

Bir bayan olarak gündelik hayatın koşturmacasında bazen kendimize vakit ayırmayı unutabiliyoruz. Ev işleri, dışarda tamamlanması gereken işler, pazar alışverişi, vs.. vs.. Bu liste uzar da gider böyle. Fakat ayın bir günü, günün birkaç saatini kendinize, ama sadece kendinize ayırdığınız bir vaktiniz olsun. Ve bunu  bir şekilde değerlendirin. Nasıl mı? Mesela, kadınların hamam keyfi gibi... Acaba bu vakte saate kadar hiç hamama gitmemiş bir bayan var mıdır diye merak ediyorum. Mutlaka var tabi ki de cevabını da kulaklarımda ayrıca duyuyorum; çünkü şu an çınlamalar hakim. Ben de ta ki geçen yıla kadar hiç böyle bir ortamın içine girmemiştim. Oysa ki hamam kültürü dediğimiz alan, aslında pek bir keyifli. Sanki güne gider gibi kadınlar toplaşıyorlar sabahın erken saatinden itibaren evlerine yakın bir hamamda. Eskiden yanlarında börekler, çörekler, kekler gidermiş hamama. Hatta kayınvalideler gelinlerini hamamlardan seçip beğenirlermiş. Lakin artık bu anlayış neredeyse yok olmak üzere. Bu