Ana içeriğe atla

Özel Hediyelerimize Özel Yardımcı...

Hayatımızın hep en özel günleri vardır. Doğumgünü, yıldönümü, bir kutlama ya da sevdiğiniz birini mutlu etmek için yapmak istediğiniz küçük, tatlı süpriz anlar gibi... Hep bu anlar bana zor gelmiştir; çünkü her defasında ne alacağımı bilmez bir halde bulurum kendimi. Acaba şu daha mı hoş olur; yoksa bunu mu tercih edersem daha çok işine yarar ve sever diye diye zaman geçer; ve çok önceden planlaması yapılıp uygulanmış olması gereken düşünce bir bakmışsınız ki son güne gelmiş ve siz hala bir şey bulamamış durumda kalmışsınızdır.

İşte böyle anlarda aslında hep yardımımıza koşan birileri vardır. Bir dostunuzdan yardım alabileceğiniz gibi özel günlerde size yol gösterebilecek; ve güzel çözümler sunabilecek başka alternatif dostlar da çevrenizde yer alabilir. Size bu özel dostlardan birini tanıştırmak istiyorum; hediyesepeti.com

Hediye Sepeti ailesi, kimi mutlu etmek istiyorsak; ona özel gün ya da kutlamada büyük bir özen göstererek tüm alışveriş deneyimini özenle tasarladığı hediyelere yerleştirip, bize teslim ediyor. Kişiye özel hediyeleri, özgün tasarımları ile sadece bize özel olarak hazırlıyor; ve yönlendiriyor. Ne yalan söyleyeyim; bu özel yardımcı işimizi de oldukça kolaylaştırıyor. Çünkü hem zamandan hem de acaba ne alsam dediğimiz çözümsüz sorularımızdan bizi kurtarıyor. Bu sebeple de size özel günlerdeki yardımcınız olabilecek güzel web sitesini önermek istiyorum. 

Deneyimleyin; pişman olmayacaksınız! 



BURCU ÖZDER

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HOŞGELDİN 35'İM!...

En güzel baharım; yazım; kışım; sonbaharım... 35'im; hoşgeldin hayatıma!  Şu an tam da saatler 00:00'ı gösterdiğinde ben yepyeni bir döneme geçiş yapmaya başlamış oluyorum. Öncesi benim için bir hazırlanıştı... Bir doğuş, bir büyüme, bir kendini tanıma, bulma ve onu tekrar baştan yaratma... Şimdi yaşamın gerçek yüzüyle tanışmaya hazırım. Bütün deli çağlarımı az biraz geride bırakıyorum. Amaaaa... Çocukluğumu asla! Çünkü o çocuk ruhum beni hep ayakta dinç ve masum tutan yegane şey... O benim için en önemli değer! Sen hep benimle kal olur mu?  35 yaşım; seninle şimdi yeni bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyoruz. Tüm renkleri yanımıza alıyoruz; lakin bana en çok yakışan bundan sonra mor; biliyorum... O mor renk, bana tutkuyu, arzuyu ve tüm istediğim şeyleri verecek olan bir temsilci. Çünkü artık zamanın peşinden koşmayacağım; onun yanında yürüyerek hayatı yaşayacağım. Daha olgun ama daha cesur, kalbinin sesini duyan ama mantığıyla harmanlayan bir "BEN" , kendini ke

Kırık kalbin hikayesi...

Günün birinde kalbin biri yaralı olarak bir savaştan kurtulmuş. Yarini tam bulduğunu sanırken, avuçlarının arasından kayıp gittiğini görmüş. O gün bugündür işte o yaralı kalp, göğsüne saplanan oku, hiç çıkartmayacağına karar vermiş. Ve hikayesi o saatten sonra başlamış... Bu bir kırık kalbin hikayesi... Gözünden hiç yaş damlası eksik olmamış kalbin. Sarılı yarasıyla eksik kaldığını hep bedeninde hissediyormuş. Çünkü kalp tamamlayacağı yolda artık yalnızmış. Ne yapsa da ne etse de hiçbir şeyi geri döndüremezmiş. Aksak ayağıyla yürüdüğü yollarda hep anıları onu takip eder olmuş. Elinde veremediği bir çiçek, yatağının yanında aşkının fotoğrafı ona miras kalmış. Yaralarını sarmak isteyen dostlarını hep tersler olmuş. Sırf bu yüzden de aksi nalet biri olarak anılmaya başlanmış. Onun bu hali dilden dile dolaşır olmuş; ama ona ne ki, bizim yaralı kalbin hiçbir şey umrunda değilmiş. Bir tek o ok, onun tek tesellisiymiş. Çünkü her şey onunla başlamış ve onunla son olmuş.  Kalp, günlerden bir

Kadınların Hamam Keyfi

Bir bayan olarak gündelik hayatın koşturmacasında bazen kendimize vakit ayırmayı unutabiliyoruz. Ev işleri, dışarda tamamlanması gereken işler, pazar alışverişi, vs.. vs.. Bu liste uzar da gider böyle. Fakat ayın bir günü, günün birkaç saatini kendinize, ama sadece kendinize ayırdığınız bir vaktiniz olsun. Ve bunu  bir şekilde değerlendirin. Nasıl mı? Mesela, kadınların hamam keyfi gibi... Acaba bu vakte saate kadar hiç hamama gitmemiş bir bayan var mıdır diye merak ediyorum. Mutlaka var tabi ki de cevabını da kulaklarımda ayrıca duyuyorum; çünkü şu an çınlamalar hakim. Ben de ta ki geçen yıla kadar hiç böyle bir ortamın içine girmemiştim. Oysa ki hamam kültürü dediğimiz alan, aslında pek bir keyifli. Sanki güne gider gibi kadınlar toplaşıyorlar sabahın erken saatinden itibaren evlerine yakın bir hamamda. Eskiden yanlarında börekler, çörekler, kekler gidermiş hamama. Hatta kayınvalideler gelinlerini hamamlardan seçip beğenirlermiş. Lakin artık bu anlayış neredeyse yok olmak üzere. Bu