Bir Erkek Bir İtiraf
Saat 06:45... Her zamanki gibi yavaş kalkmaya çalışıyorum. Ellerinle dokunmak istiyorsun kalktığımı hissettiğin an. "Burdayım" diyorum. Anlamsız sesler çıkarıp, diğer tarafa dönüyorsun. Gülüyorum... Banyoya gidiyorum. Yüzümü yıkayıp, kafamı kaldırınca aynada kendimi görüyorum. Suratım düşüyor; artık farkediyorum. Sanki içimden biri "Şu haline bak cibiliyetini s...m defol" diyor. Odaya dönüyorum sana bakmamaya çalışıyorum; dolabın kapağı ile markeliyorum seni. Mis gibi yıkayıp ütülediğin gömleklerimi seçip giyiniyorum. Ayakkabılarımı elime alıp asansörde giyiniyorum. Kaçar gibi... Ben bunu çok yapıyorum. Sana yetişmeye çalışırken en çok da... Alışkanlık oldu sanırım.
09:02... Günaydın mesajları düşmeye başladı. Selim montaj, avukat Halil... (Selin-Hilal) Ofiste oturup, kahvemi yudumlarken kısa cevaplar veriyorum; "Günaydın... Sana da..." Bu kadar duygusuz yazılan bir mesajda nasıl sahiplik hissedebilirki bir kadın? Yemek saatine kadar çekmeye atılır telefon... Çalar; titrer. Gelen resimlerle kolajlanır çekmece... Kısa bir toplantıdan çıkmaya yakın yeni başlayan bir kadın... Ya da bir saat boyunca temel içgüdü yapan bir isterikten, kariyerini bacaklarında arayan Rüya'dan başkası değil... Selim en yakın arkadaşım ve ortağım... Eli yüzü düzgün, bakımlı ve kültürlü biri... Ağır abazandır; ama çoğu yürüdüğü kadınlar boş atar. Ya da oynamayı bilmez. Acelecidir. Her şeyimi bilir. Cuma gecesi Balat'ta bir balıkçıda Rüya ile mesai yapacağımı da... O gün karımı saat 18:00'de arayıp iş yemeğine çıkacağımı da...
Bir Kadın Bir Yorum
Her sabah olduğu gibi aslında kadın yine ondan önce uyanmıştı. Uykudayken onu seyretmek en büyük zevklerinden biriydi. Ama adam bunu hiç bilmiyordu. O yüzden de kadın tekrar onun yanında huzurla uykuya geri dönüyordu. Doğan her güneşte adamın onun yanında uyanması yeterliydi. Ve keşke bir de öpücüklerle güne uyandırılsaydı. Fakat adam çoğu kez yanından büyük bir hızla kalkardı. Ve bilmezdi kadın adamın içindeki "suçluluk" duygusunu...
Adam etrafında arzu ile dolanan kadınları görmezden gelemiyordu. Keşke gelebilseydi. Bu yüzden de aynada "Tanrıya" yalvarırken kendi silüetinden bir gram bile memnun değildi. Oysa her şeyi düzeltebilecek olan yine kendisiydi.
Kadın gün içinde sevdiği adamla kurduğu iletişimde atılan kısa cevaplara takılmazdı. Ne var ki adam duygusuzca ve sıradan bir halde verdiği yanıtlarda samimiyetini ortaya koyamıyordu. Fakat kadın buna aldırış etmiyordu. Ne yazık!
Akşam olduğunda koşarak özlemle yanına gelmesini beklediği o adam fazla mesaisini rüyalar aleminde yaparken, kadın habersizdi her şeyden. Aslında rüyası kabus olmak üzereydi; ve kadın çok derin bir uykunun içindeydi.
BURCU ÖZDER
Yorumlar