Gözlerim durgundu; sadece bir boşluğa bakmak istiyordu. Sahipsiz kalmış olan ruhunun içinde debelenirken, soyutlanmak istiyordu etrafındaki onlarca ve de yüzlerce yüzden. Sorgulamak istemiyordu hiçbir şeyi. Sadece ıssız yalnızlığında öylece duraklamak istiyordu. Konuşacak belki de en son kişiydi; hayalindeki o insan.
Kimileri sessiz kalmayı tercih eder; kimileri de öfkesine yenilir; ve uçar en olmadık ve de olmayacak olan o noktaya doğru. Yanlış gidilen yollar, konuşulan sözcükler, hayatlar belki de sahipsiz öylece kalmalıdır. Bir yerlere ulaşmasını beklemek, olmasını arzu etmek kadar saçma hiçbir şey yoktur. Siz hiç düşünüzde gördünüz mü bazı saçma hikayeler? Ben görüyorum. Görmenin bile bazen hata olduğunu bildiğim inanışların içinde buluyorum kendimi. Varlığım neye hizmet ediyor bilmiyorum; ama suskun kalmayı hiç istemiyorum aslında. Belki de susmak sadece bir olasılıktır. Olamaz mı?
Yorumlar