Merhaba Sevgili Okurlar,
Sizlere bugün gidip de çok memnun kaldığım bir projeden bahsedeceğim. Bu haftasonu çok başarılı bir tiyatro oyunundaydım. Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnesinde 16-27 Şubat tarihleri arasında ilk kez seyircilerini selamlayan oyun, açık söylemek gerekirse benim üzerimde inanılmaz bir etki yarattı.
Duşan Kovaçeviçin yazdığı ve M. Nurullah Tuncer'in yönettiği "Buluşma Yeri" isimli yeni oyun Şehir Tiyatrolarındaki yerini aldı. Yaşarken yapmış olduğumuz küçük hesap işlerimizin öldükten sonra bir değeri olmadığını, aslında zamanımızı ne kadar fasa fiso durumlarla harcadığımızı ya da ne kadar çok kalp kırdığımızı sonrasında anladığımız bir diğer dünyadan sesleniyor oyun bir bakıma bize. Bir profesörün hayatı ile onun çevresindeki diğer insanların da yer aldığı anlatım gerek görsellik açısından, gerek başarılı oyunculuklar açısından beğeni kazanırken, şunu asla ama asla göz ardı edemem... Kesinlikle mükemmel ötesi bir dialog çalışması oyuna can vermektedir. Güldürünün sık sık yer aldığı oyunda, aslında bizler aynada kendimize bakıp da gördüğümüz silüetlerimizle dalga geçiyor oluyoruz. Bazen görmek istemediğimiz gerçekler, yüzümüze tokat gibi vururken, işte böylesine başarılı oyunlar bir kez daha bedenlerimizi sarsarak, bizlere nerede ve ne yaptığımızı hatırlatmaktadır.
Kesinlikle gidip görmenizi tavsiye ettiğim oyun, Duşan Kovaçeviç oyunlarından üçleme projesinden ikincisi olmaktadır. İlki gene Bora Seçkin, Bennu Yıldırım ve İbrahım Can'ın da oynadığı "İntiharın Genel Provası" idi. Aynı üç oyuncu ikinci projede yani "Buluşma Yeri"nde yine yer almakta, ancak bir önceki oyuna göre çok daha kalabalık bir oyuncu kadrosuyla karşımızda bulunmaktadırlar. Bu arada üçlemenin sonuncusu ise "Dar Ayakkabıyla Yaşamak"dır.
Oyundan kısaca bahsetmek gerekirse; oyundaki şehrin insanları, öldükten sonra gittikleri "Buluşma Yeri"nde, hayattaki yakınlarının küçük hesapların peşinden koştuklarını görürler. Yaşarken gerçekleştiremedikleri hayallerini, burada gerçekleştirmeye çalışırlar. Gerçeği ve hayatı anlamak için ölmek mi gerekir sorusunu sorduran bu oyun, Buluşma Yeri'ndekiler tarafından cevaplanır: "Burada her şeyi anladık, her şeyi ama çok geç..."
Çalgının ve çenginin daha en başta tiyatronun bekleme salonundaki seyircilerini karşılayan hareketli ve müzikli eğlencesi, sonrasında oyunun başlamasıyla beraber bize hayatın her zaman güle oynaya geçmeyeceği bir gerçeği, bazı değerleri de gözler önüne seriyor.
Kısacası mutlaka bu mükemmel performanslı oyunu seyretmenizi tavsiye ediyorum.
Ve son olarak oyun sonrasında hayat için düşündüğüm ilk cümleyi yazıma eklemek istiyorum. "Hayat sahnesi, bazen tiyatro sahnesiyle aynı doğrultudadır. Senin bunun ne tarafında olduğunun hiçbir önemi yok. Önemli olan yaşadıklarından ne tecrübe edindiğin..."(B.Ö)
Şimdiden oyuna gidecek olanlar için iyi seyirler diliyorum. Kesinlikle pişman olmayacaksınız!
BURCU ÖZDER
Yorumlar