Anlat bana aşkını sevdiğim... Söyle sevdiğini... Sadece sevdiğini söyle bana. Duymak istediklerim bunlar çünkü. Başka hiçbir sözcük çıkmasın dudaklarından. Haykır bana sesini, haykır bana duygularını. Dursun zaman, dursun hayat, dursun tüm bu öfke... Kaldırımlar gözyaşlarıma boyanmasın daha fazla. Rüzgar savurmasın saçlarımı ötelere doğru. Sana uzansın ellerim, sadece sana uzansın. Yüreğim sana doğru aksın, bir tek sana doğru, sana doğru...
Bir mektupdur bu sana. Cümlelerimin dile geldiği son nokta. Söyleyeceklerimin aslında birikmiş olduğu son paragraf... Aslında anlatmak istediğim bir hikaye, küçük bir hikaye bu, fazlası yok. Kasabanın birinde geçen küçük bir hikaye misali... Hani vardır ya böyle yaşanmış hikayeler... Bu da onlardan biri olsun, bizim hikayemiz olsun. Olmaz mı? Sen olmaz mısın bu hikayenin kahramanı, diğer kahramanı da ben olamaz mıyım?
İyi peki, varsın olmasın o halde! Dert değil; bu seçim senin. Ben küçük bavulumla birlikte alıp gitmekteyim başımı. Belki güzel bir balıkçı kasabasında olurum. Belki de yemyeşil doğanın içinde kaybolurum. Orada yazarım sana olan mektuplarımı. Ama sana asla ulaşmayacak olanları. Sen bilmezsin artık ne hissettiğimi, ne yaptığımı. Bilemezsin; çünkü bilmeni istemiyorum hakkımda hiçbir şeyi.
Büyülü bir rüyanın tam ortasında tek başına olmanın yalnızlığı ile bu hikayeye devam etmek istiyorum. Bir düşünsene, Paris'in yani "Aşkın Şehri" denilen bir şehrin kaldırımlarında el ele yürümekteyiz. Senle boynumuzda atkılarımız, ellerimizde eldivenlerimiz, aşka bürünmüş yüzlerimizle yağan karın altında orada dolaştığımızı hayal edelim. En önemlisi de sana en çok seni sevdiğimi orada dile getireceğim. Pespembe hayallerin olduğu bir yerde, aşkın şehrinde seni dile getireceğim. Akıp gidecek yüreğimden tek tek her sözcük. Harikulade bir dünyanın açıldığı yepyeni bir pencereden bakacağız her şeye.
Şimdi diyeceksin ki mektubun başında veda ediyordun; oysa şimdi de beraberiz diye yazıyorsun. Ne anlatmak istiyorsun. Bu sana veda ettikten sonra tek başıma yol aldığım yaşamda kurduğum hayaller oluyor... Mağdem ki sen yoksun, hayallerin kalsın yanıbaşımda, onlar anlatsınlar bu hikayeyi devamında... "İsimsiz son mektup"da...
BURCU ÖZDER
RAFET EL ROMAN - SON MEKTUP
(VIDEO)
Yorumlar