Ana içeriğe atla

Turkcell Blog Ödülleri 2011'de İLK 10'DAYIM!...



Sevgili okurlarım,

Bugün her birinize ayrı ayrı teşekkür edebilmenin mutluluğu için de yazıyorum. Bu yazı, şu an hissettiklerim, sizlerle yürüdüğümüz bütün bir yol hepsi bir anda gözüme bir başka göründü. 3 haftadır süren bir maratonun bugün ilk ışıkları yandı. Ve Sizlerinde bildiği üzere Turkcell'in bu yılki Blog Ödülleri 2011 yarışmasının Kadın Kategorisinde "Bir Kadının Gözünden Hayatın Renkleri", "Kadınca Hayatın Renkleri" ismiyle yarıştı. Halk Oylamasının bugün merakla beklenen sonuçları açıklandı. 

Geçen yıl editörlüğünü yaptığım; ancak daha sonra yazıları düzensiz zaman dilimleri için de yayına koymasından dolayı site sahibine kızıp, bir anda "ben kendi Blog'umu kuruyorum" demem ile başlayan bu yolculuk bugün çok başka yerlerde kendini buldu. Tam 1 yıl önce ben bu yarışmada olacağımı, hatta sizlerin oylarıyla ilk 10'a girebileceğimi hiç düşünmemiştim. Evet, değerli dostlarım. En başta da dediğim gibi çıktığımız bu yolculukta bana hepiniz eşlik ettiniz. Ve bugün Halk Oylaması ile açıklanan sonuç, sizlerin o güzel oylarıyla belirlendi. İlk 10'da olmanın neşesi, heyecanı içimde o kadar büyük ki... Sizlere tekrar ve  tekrar ve tekrar binlerce kere teşekkür ediyorum. Şimdi sırada 5 Ocak'da açıklanacak olan İlk 3'ün belirlenmesi süreci var. Jüri Değerlendirmesinin belirleyeceği ilk 3 için yine kolları sıvamış bulunuyorum. Sizler için her zamankinden daha çok çalışacağım. Çünkü ilk 3'e girebilmeyi bu kez sizler için başarmak istiyorum. Gerçi sonuç ne olursa olsun, buraya kadar gelebilmek dahi benim için değerliydi. Benim yanımda olduğunuz, ve hep yanımda olacağınızı bana hissettiren siz güzel dostlarımı bir kez daha kucaklıyorum; ve diyorum ki "İYİ Kİ HEPİNİZ VARSINIZ! BENİMLE BİRLİKTE YÜRÜDÜĞÜNÜZ İÇİN TEŞEKKKÜRLER..."


Turkcell Blog Ödülleri Kadın Kategorisi Adayları

  • Alışveriş Danışmanı
  • Aslı'nın Dolabı
  • Düzenli Evim
  • Kadın & Sanat
  • KADINCA HAYATIN RENKLERİ
  • Makyaj Çantam
  • Nimo Stylo
  • Pembe Ruj
  • Sesler ve Renkler
  • Teknolojik Anne



BURCU ÖZDER

Yorumlar

Burcu ÖZDER dedi ki…
Çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için :)
Adsız dedi ki…
siteniz çok ilgi çekici ve güzel başarılarınızın devamını dilerim.
abduko
N.F dedi ki…
Tüh değerlendirme anketlerini kaçırmışım!!
Daha önce yani 2013 te bu sayfalarla tanışsaydım 1 oyun daha olacaktı ;)

Bu blogdaki popüler yayınlar

HOŞGELDİN 35'İM!...

En güzel baharım; yazım; kışım; sonbaharım... 35'im; hoşgeldin hayatıma!  Şu an tam da saatler 00:00'ı gösterdiğinde ben yepyeni bir döneme geçiş yapmaya başlamış oluyorum. Öncesi benim için bir hazırlanıştı... Bir doğuş, bir büyüme, bir kendini tanıma, bulma ve onu tekrar baştan yaratma... Şimdi yaşamın gerçek yüzüyle tanışmaya hazırım. Bütün deli çağlarımı az biraz geride bırakıyorum. Amaaaa... Çocukluğumu asla! Çünkü o çocuk ruhum beni hep ayakta dinç ve masum tutan yegane şey... O benim için en önemli değer! Sen hep benimle kal olur mu?  35 yaşım; seninle şimdi yeni bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyoruz. Tüm renkleri yanımıza alıyoruz; lakin bana en çok yakışan bundan sonra mor; biliyorum... O mor renk, bana tutkuyu, arzuyu ve tüm istediğim şeyleri verecek olan bir temsilci. Çünkü artık zamanın peşinden koşmayacağım; onun yanında yürüyerek hayatı yaşayacağım. Daha olgun ama daha cesur, kalbinin sesini duyan ama mantığıyla harmanlayan bir "BEN" , kendini ke

Kırık kalbin hikayesi...

Günün birinde kalbin biri yaralı olarak bir savaştan kurtulmuş. Yarini tam bulduğunu sanırken, avuçlarının arasından kayıp gittiğini görmüş. O gün bugündür işte o yaralı kalp, göğsüne saplanan oku, hiç çıkartmayacağına karar vermiş. Ve hikayesi o saatten sonra başlamış... Bu bir kırık kalbin hikayesi... Gözünden hiç yaş damlası eksik olmamış kalbin. Sarılı yarasıyla eksik kaldığını hep bedeninde hissediyormuş. Çünkü kalp tamamlayacağı yolda artık yalnızmış. Ne yapsa da ne etse de hiçbir şeyi geri döndüremezmiş. Aksak ayağıyla yürüdüğü yollarda hep anıları onu takip eder olmuş. Elinde veremediği bir çiçek, yatağının yanında aşkının fotoğrafı ona miras kalmış. Yaralarını sarmak isteyen dostlarını hep tersler olmuş. Sırf bu yüzden de aksi nalet biri olarak anılmaya başlanmış. Onun bu hali dilden dile dolaşır olmuş; ama ona ne ki, bizim yaralı kalbin hiçbir şey umrunda değilmiş. Bir tek o ok, onun tek tesellisiymiş. Çünkü her şey onunla başlamış ve onunla son olmuş.  Kalp, günlerden bir

Kadınların Hamam Keyfi

Bir bayan olarak gündelik hayatın koşturmacasında bazen kendimize vakit ayırmayı unutabiliyoruz. Ev işleri, dışarda tamamlanması gereken işler, pazar alışverişi, vs.. vs.. Bu liste uzar da gider böyle. Fakat ayın bir günü, günün birkaç saatini kendinize, ama sadece kendinize ayırdığınız bir vaktiniz olsun. Ve bunu  bir şekilde değerlendirin. Nasıl mı? Mesela, kadınların hamam keyfi gibi... Acaba bu vakte saate kadar hiç hamama gitmemiş bir bayan var mıdır diye merak ediyorum. Mutlaka var tabi ki de cevabını da kulaklarımda ayrıca duyuyorum; çünkü şu an çınlamalar hakim. Ben de ta ki geçen yıla kadar hiç böyle bir ortamın içine girmemiştim. Oysa ki hamam kültürü dediğimiz alan, aslında pek bir keyifli. Sanki güne gider gibi kadınlar toplaşıyorlar sabahın erken saatinden itibaren evlerine yakın bir hamamda. Eskiden yanlarında börekler, çörekler, kekler gidermiş hamama. Hatta kayınvalideler gelinlerini hamamlardan seçip beğenirlermiş. Lakin artık bu anlayış neredeyse yok olmak üzere. Bu