Sonun başlangıcıydı...
Zaman dediğimiz bir döngünün içinde ilerliyoruz. Neyin başlangıç, neyin son olduğunu kimi zaman bilemediğimiz olaylar örgüsünde adım adım yol alıyoruz. Bitmek bilmeyen isteklerimiz ve arzularımızın sürekli kapımızı çaldığı bu döngüde aldığımız kararlar bizi bir yerden başka bir yere taşıyor. Belki de aslında olmamız gereken yere geç varıyoruz; ya da daha erken... Tek bildiğim olması gerekenin bir şekilde gerçekleştiği zaman içinde.
Hayatınızla ilgili kararlar alırken hep yol ayrımlarına giriyorsunuz değil mi? Ve verdiğiniz kararlar, sizi farklı başka yollara yönlendirmiş görünüyor. Oysa ki her yol ayrımı bir zaman sonra tekrar bir yol ayrımında kesişiyor. Yani siz diğerini de seçmiş olsaydınız; bir zaman sonra yine karşınıza gelecek olan ayrımlardan ilerlediğinizde eninde sonunda diğer seçilmiş olan yol ayrımının geleceği noktaya ulaşmış olacaktınız.
Böylesine karmaşık olan bir yaşam döngüsünde ne için mücadele ettiğimizi ya da ne için kendimizi boşuna hırpaladığımızı ya da kısıtladığımızı bilemiyorum. Tek bildiğim olacak olanın er ya da geç bir şekilde gerçekleşeceğidir.
Önemli olan neyi ne zaman, nasıl veya neden yaptığınız değil buradaki mevzu? Sizin ne istediğiniz? Kendiniz için neyi ortaya koyduğunuz? Ve kendinize ne kattığınız?
İşte size neden-sonuç ilişkisinden bir yumak... Yorumlaması size kalmış!
BURCU ÖZDER
Yorumlar